Türkiye Parlamenter Gazeteci ve Yazarlar Birliği Başkan Yardımcısı Ekrem Çelebi, küresel ölçekte hızla artan su krizine dikkat çekerek, geleceğin şehirlerinin suyu merkeze alan yeni bir yapı anlayışıyla şekilleneceğini ifade etti. Çelebi’ye göre, kuraklık artık sadece meteorolojik bir sorun değil; aynı zamanda güvenlik, ekonomi ve yaşam kalitesi meselesi olarak karşımızda duruyor.
Su krizi artık şehirleşmeyi belirliyor
Ekrem Çelebi, yağışlardaki azalma, yer altı su kaynaklarının tükenişi ve nüfusun artışının şehirleri yeni bir döneme zorladığını belirterek “Dünya suyu artık petrol kadar stratejik bir unsur olarak konuşuyor. Bu gerçekliği görerek geleceğin şehirlerini yeniden tanımlamak zorundayız.” dedi.
Çelebi’ye göre, bilim insanları ve şehir plancılarının gündeminde artık yeni bir kavram bulunuyor: Su Şehirleri.
“Su şehirleri” nasıl bir yaşam vaat ediyor?
Çelebi, geleceğin bu özel şehirlerinin yalnızca su tasarrufu yapan yapılar değil, aynı zamanda iklim krizine karşı dayanıklı yaşam merkezleri olacağını belirtti.
Bu şehirlerde:
- Yağmur suyu toplama ve depolama altyapıları,
- Gri suyun arıtılarak yeniden kullanılmasını sağlayan geri dönüşüm sistemleri,
- Deniz suyunu içilebilir hale getiren modern arıtma teknolojileri,
- Akıllı sulama ve tarımsal su verimliliği uygulamaları,
- Su kaybını en aza indiren mimari tasarımlar
gibi yenilikçi çözümler yer alacak.
Yeni bir yaşam kültürü geliyor
Ekrem Çelebi, su şehirlerinin teknik birer proje olmanın ötesinde, yeni bir toplumsal kültürü de beraberinde getireceğini söyledi:
“Gelecekte suya duyarlı, doğayla uyumlu, tüketimi minimumda tutan yeni bir yaşam modeliyle karşılaşacağız. Tarımdan sanayiye, evlerden sokaklara kadar her şey su bilincine göre şekillenecek.”
Bugünden başlamazsak geleceğe yetişemeyiz
Çelebi, su krizinin yalnızca geleceğin değil, bugünün de gerçekliği olduğunu vurgulayarak şu çağrıyı yaptı:
“Suyu merkeze alan şehirler kurmak uzun bir yolculuk ve bu yolculuk gecikmeyi kabul etmez. Bugün attığımız adımlar yarının güvenli ve sürdürülebilir şehirlerini inşa edecek.”