Türk devleti başından itibaren aldığı tedbirlerle, uygulamaya koyduğu politikalarla küresel virüse karşı mücadele verirken, ekonomik sosyal tedbirleri devreye sokarak da topluma, sosyal devletin vermesi gereken mesajı da açıkça ortaya koymuş oldu. Emeklilerden, çalışanlara bu süreçte işini kaybeden ya da geçici bir süre çalıma şartlarını kaybedenlere kadar geniş bir kesimi koruyacak sosyal politika uygulamalarının devreye sokulmuş olması bu aşamada hayatidir.
Böyle bir durumda sadece muhalefet yapmak amacıyla hareket edenler, açıklanan pakette kusur arayanları, yapılan çalışmaları hala politik partizanlık duygularıyla karalamaya çalışanları konuşmamak daha doğru olacaktır. Bu bakımdan devletin açıkladığı ‘yüz milyarlık paket’ çok kapsamlıdır ve bu mücadelede karşılaşılan sorunların aşılmasında önemli bir işlevi olacaktır.
GÜVEN DUYMAK
Olağanüstü durumlarda sorunun doğru tanımlanması çok önemli olduğu kadar bu sorunun çözümü için takip edilen strateji de önemlidir. Sorun küresel ölçekte ortaya çıkan bir sağlık sorunu, bir salgın haliyse burada öncelikli adım meselenin bütün ihtimalleri hesaba katacak bir durum değerlendirmesi yapacak iradenin varlığıdır. Bu hem takip edilecek stratejinin belirlenmesini hem uygulanacak sağlık politikasını hem de sürecin yönetilebilir olmasını mümkün kılacaktır. Bunun ilk mühim neticesi topluma güven vermektir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha işin başında Sağlık Politikaları Kurulunu toplayarak hem stratejinin belirlenmesi hem de süreç yönetimine yönelik iradeyi ortaya koymuştur; arkasından Sağlık Bakanı Koca’nın icraata dönük eylemleri adım adım şeffaflıkla sürdürmesi, toplumun devlete güven duymasını tahkim ederek mücadelede başarılı bir hamle olmuştur. Bundan sonrası, uygulamaya sokulan sağlıkla ilgili teknik müdahaleler ve sağlık yönetiminin etkinliğine yönelik çalışmalar olacaktır.
SOSYAL ZEMİNİ GÜÇLENDİRMEK
Elbette mesele bir sağlık sorunudur fakat böylesine küresel boyutta kitlesel bir salgın durumunun meydana getireceği neticeler arasında sosyal ve ekonomik sorunlar kaçınılmaz bir şekilde artacaktır ve bunların çözümü için ekonomik ve sosyal tedbirlerin devreye sokulması sağlık sorunun aşılması açısından da önemli bir imkân mahiyetindedir.
Emeklilerin aldığı en düşük ücrete 500 tele gibi bir artışın yapılması, kısa çalışma ödeneğinin devreye sokulması, işten çıkarmaların önüne geçmek üzere SGK primlerinin ertelenmesi ve prim desteği, üretime ara veren kuruluşlarda çalışanlara geçici gelir sağlama, asgari ücret desteği, ihtiyaç sahibi ailelere doğrudan destek verilmesi gibi koruyucu tedbirler, sosyal politika uygulamaları olarak ciddi bir toplumsal güç sağlayacaktır. Çalışanlara yönelik düzenlemelerin yanında üretime dönük, özellikle küçük/orta işletmelerin üretimine destek verecek KGF’nunun limitinin 50 Milyara çıkarılması, faizlerin belli bir süre ertelenmesi gibi düzenlemeler üretim düzenine soluk artıracaktır. Devletin sosyal devlet olduğunu zor zamanlarda görmek bunu hissetmek önemli bir güç kaynağıdır, sorunu birlikte aşacağız demektir.