Ana Sayfa Teknoloji Kim Kimdir? Gündem Siyaset Ekonomi Asayiş Eğitim-Bilim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Dünya Spor Yerel Haberler
Bakan Göktaş: Aile Destek Merkezleri’nden geçtiğimiz yıl yaklaşık 140 bin kişi yararlandı
Bakan Göktaş: Aile Destek Merkezleri’nden geçtiğimiz yıl yaklaşık 140 bin kişi yararlandı
Meteoroloji’den kuvvetli yağış ve rüzgar uyarısı
Meteoroloji’den kuvvetli yağış ve rüzgar uyarısı
Dışişleri Bakanlığı, Avrupa Konseyi’nin 75. yıl dönümünü kutladı
Dışişleri Bakanlığı, Avrupa Konseyi’nin 75. yıl dönümünü kutladı
Kalkan-21 operasyonlarında 16 göçmen kaçakçılığı organizatörü yakalandı
Kalkan-21 operasyonlarında 16 göçmen kaçakçılığı organizatörü yakalandı
Bakan Fidan, Pakistan Dışişleri Bakanı Dar ile görüştü
Bakan Fidan, Pakistan Dışişleri Bakanı Dar ile görüştü

Oylum DEMİRAY

Öğretmek ve öğrenmek istiyorsan!
12 Eylül 2016 Pazartesi

Yeri geldikçe söylenir ya…
Bir küçük hikaye, anekdot, menkıbe artık ne derseniz deyin, onlarca ciltlik eserlerin öğretemeyeceği kadar öğretici olur diye…
Bu gerçeğe itiraz edene de bugüne kadar rastlanılmış değil…
Zira yadsınamaz hakikattir…
İlahi buyruklarda dahi bu tarzın öylesine yeri var ki…
Açın bakın bütün ilahi kaynaklarda mecazlar, menkıbeler ciddi yer tutar…
Öğrenilsin, ve kalıcı olsun diye…
Buna ilişkin yaşanmış bir hikaye paylaşmak istiyorum…
Sırf bu tarzı akılda tutalım ve sürekli başvuracağımız metod olsun diye…
Buyurun:

***
Profesör sınıfa girip karşısında duran Dünya'nın en seçilmiş öğrencilerine kısa bir süre baktıktan sonra, "bugün Zaman Yönetimi konusunda deneyle karışık bir sınav yapacağız" dedi.
Kürsüye yürüdü, kürsünün altından kocaman bir kavanoz çıkarttı.
Arkadan, kürsünün altından bir düzine yumruk büyüklüğünde taş aldı ve taşları büyük bir dikkatle kavanozun içine yerleştirmeye başladı.
Kavanozun daha başka taş almayacağına emin olduktan sonra öğrencilerine döndü ve "bu kavanoz doldu mu?" diye sordu.
Öğrenciler hep bir ağızdan "doldu" diye cevapladılar.
Profesör "Öyle mi?" dedi ve kürsünün altına eğilerek bir kova mıcır çıkarttı.
Mıcırı kavanozun ağzından yavaş yavaş döktü.
Sonra kavanozu sallayarak mıcırın taşların arasına yerleşmesini sağladı. Sonra öğrencilerine dönerek bir kez daha "Bu kavanoz doldu mu?" diye sordu.
Bir öğrenci "dolmadı herhâlde" diye cevap verdi.
Doğru" dedi profesör ve gene kürsünün altına eğilerek bir kova kum aldı ve yavaş yavaş tüm kum taneleri taşlarla mıcırların arasına nüfuz edene kadar döktü.
Gene öğrencilerine döndü ve "bu kavanoz doldu mu?" diye sordu.
Tüm sınıftakiler bir ağızdan "hayır" diye bağırdılar.
"Güzel" dedi profesör ve kürsünün altına eğilerek bir sürahi su aldı ve kavanoz ağzına kadar doluncaya dek suyu boşalttı.
Sonra öğrencilerine dönerek "bu deneyin amacı neydi" diye sordu.
Uyanık bir öğrenci hemen "zamanımız ne kadar dolu görünürse görünsün, daha ayırabileceğimiz zamanımız mutlaka vardır" diye atladı.
"Hayır" dedi profesör, "bu deneyin esas anlatmak istediği eğer büyük taşları bastan yerleştirmezseniz küçükler girdikten sonra büyükleri hiç bir zaman kavanozun içine koyamazsınız" gerçeğidir".
Öğrenciler şaşkınlık içinde birbirlerine bakarken profesör devam etti: "Nedir hayatınızdaki büyük taşlar?
Çocuklarınız, eşiniz, sevdikleriniz, arkadaşlarınız, eğitiminiz, hayâlleriniz, sağlığınız, bir eser yaratmak, başkalarına faydalı olmak, onlara bir şey öğretmek! Büyük taşlarınız belki bunlardan birisi, belki bir kaçı, belki hepsi.
Bu akşam uykuya yatmadan önce iyice düşünün ve sizin büyük taşlarınız hangileridir iyi karar verin.
Bilin ki büyük taşlarınızı kavanoza ilk olarak yerleştirmezseniz hiç bir zaman bir daha koyamazsınız, o zaman da ne kendinize, ne de çalıştığınız kuruma, ne de ülkenize faydalı olursunuz.
Bu da iyi bir iş adamı, gerçekte de iyi bir adam olamayacağınızı gösterir"
Profesör, ders bittiği hâlde konuşmadan oturan öğrencileri sınıfta bırakarak çıktı gitti...

Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
ANKARA GAZETESİ
YAZARLAR
Oylum DEMİRAY
Oylum DEMİRAY
Bahçeli ayıp etti
Durak Avcıoğlu
Durak Avcıoğlu
Hrant Dink Cinayeti ve Hukukun Üstünlüğü: Siyasi Manipülasyon ve Toplumsal Bölünme
Erkan Zorlu
Erkan Zorlu
İşsizlik ve Enflasyon Arasında İnce Bir Denge
Dilek YILMAZ
Dilek YILMAZ
Siyasette İddialar ve Siyasi Oyunlar: Gerçekler ve Algılar
Münir SAATCİ
Münir SAATCİ
Milletvekilleri Belediye Başkanlığına Aday Olmamalı
Vedat Bilgin
Vedat Bilgin
Veda zamanı
ANKARA
TWITTER'DA ANKARA GAZETESİ
FACEBOOK'TA ANKARA GAZETESİ
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ANKET
Türkiye'nin aktif dış politikasını nasıl buluyorsunuz?

Doğru Buluyorum
Yanlış Buluyorum
Fikrim Yok

Sonuçları göster Anket arşivi
ARŞİV
Ana Sayfa Teknoloji Kim Kimdir? Gündem Siyaset Ekonomi Asayiş Eğitim-Bilim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Dünya
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri