Bizim cenahın hala aşamadığı bir şaşkınlık durumu var: “Nasıl oluyor da Millet İttifakı’nın bileşenleri, özellikle değerli dostum Ahmet Kekeç’in benzetmesi ile besleme medya bunca yalanı üretiyor ve bunlar en utanç verici şekilde ortaya çıktığı halde utanmıyor, en azından seçmen veya müşteri kaybetmiyorlar?”diye…

***

Tükenmeyen bir enerjiyle çifte standartlarını yüzlerine vurup sonuç almayı bekliyorlar. HDP’nin tecavüz, taciz ve dayak skandallarında da aynı beklenti içinde olundu. Beklendi ki CHP, İP, Saadet liderleri çıkıp birkaç laf etsinler. Hani idare edilecek durum var, edilmeyecek durum var.

***

Sizce Ayasofya’da 86 yıl sonra kılınan ilk Cuma namazına -İnce hariç ki o da linç edildi- niçin iştirak etmediler? Talip oldukları muhafazakar oylar için de iyi bir fırsat olmaz mıydı? Ya da katılmamak bir risk oluşturmaz mıydı?

***

Tabii ki dışarıdaki patronlar kızardı. Ama bundan ötesi bir durum var. Özenle tuğlasını ördükleri kutuplaşma surlarında ciddi bir gedik açılırdı. Çok anlamlı bir birliktelik tablosu meydana çıkar, toplum bundan memnun olurdu. Meral Akşener sonradan ziyaret ederek durumu dengelemeye çalışacak. Kemal Kılıçdaroğlu ise onu da yapamaz.

***

Millet İttifakı ve irili ufaklı onca yapının neye ayarlı oldukları ile ilgili bir durum bu. Siyaset ve rekabete değil, savaşa ayarlılar. Haliyle Cumhur İttifakı ve özellikle Cumhurbaşkanı Erdoğan da birer rakip değil, düşman. Yok edilmesi gereken düşmanlar. Onlara oylarıyla destek veren vatandaşlar da olsa olsa affedersiniz “çomar” vd. olabilir.

***

Mesele farklılıklar, çıkar çatışmaları, yaşam biçimleri değil kısaca. Zaten endoktrinasyondan geçmiş bir kesimi 2010 kaset operasyonlarıyla dizayn ettikleri siyasi partilerle iyice keskinleştirdiler, korkuttular, depresyona soktular. Kültürel iktidarı elinde tutan sol entelijensiya bu günahın en büyük iştirakçisi oldu. Yurtdışından kesintisiz destek aldılar. Vatandaşa aklıselimle düşünmek için en ufak bir şans tanımadılar.

***

Hasılı, bu cenahta tam negatif tahkimat var. Hakikati ortaya koyarak durumun kendiliğinden düzelmesini beklemek çok nahifçe. Normalleşme muhalefetin yalanlarını, ikiyüzlülüklerini ve hatta ihanetlerini ortaya çıkararak olmayacak.