Ana Sayfa Teknoloji Kim Kimdir? Gündem Siyaset Ekonomi Asayiş Eğitim-Bilim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Dünya Spor Yerel Haberler
Kalkan-21 operasyonlarında 16 göçmen kaçakçılığı organizatörü yakalandı
Kalkan-21 operasyonlarında 16 göçmen kaçakçılığı organizatörü yakalandı
Bakan Fidan, Pakistan Dışişleri Bakanı Dar ile görüştü
Bakan Fidan, Pakistan Dışişleri Bakanı Dar ile görüştü
Bakan Şimşek: Ülkemize duyulan güveni en üst seviyeye taşımakta kararlıyız
Bakan Şimşek: Ülkemize duyulan güveni en üst seviyeye taşımakta kararlıyız
Bakan Kacır: Çevreye duyarlı sanayinin öncüsü ve destekçisiyiz
Bakan Kacır: Çevreye duyarlı sanayinin öncüsü ve destekçisiyiz
İçişleri Bakanlığı’nda tasarruf tedbirleri
İçişleri Bakanlığı’nda tasarruf tedbirleri

Vedat Bilgin

Karadeniz barışı
12 Nisan 2021 Pazartesi

Düne kadar Türkiye'nin ne bölgesel ne küresel hiçbir konuda sözü/tavrı merak edilmezken bugün her türlü sorunda fikrine müracaat edilmesi; sorunların çözümüne dair yaklaşımının, sadece merak edilmekle kalmayıp sorunların ele alınmasında ve çözümünde de belirleyici bir konumda olması elbette tesadüfen meydana gelmiş olaylar değildir.

Tam da Ukrayna ile ilgili sorunların gündemde yer aldığı bir zamanda Ukrayna Devlet Başkanı'nın Türkiye ziyareti, Rusya Devlet Başkanı Putin'le Cumhurbaşkanı Erdoğan arasında yapılan görüşme Karadeniz barışında Türkiye'nin merkezi bir konumda olduğunu ortaya koyduğu gibi, Türkiye'nin olmadığı bir yerde barışın devamının da imkansız olduğunu göstermektedir. Ortadoğu'da olduğu gibi Karadeniz'de de barış kuran/kollayan bir ülke olmak önemli bir görevdir.

BARIŞI KORUMAK

'Karadeniz'de sular ısınıyor mu' gibi sorular şimdilerde bütün medyanın tartışma programlarının gündem maddesini oluşturmaktadır. Bu soruyu 'Karadeniz'de barış bozulur mu veya kim bozabilir' şeklinde sormak da mümkündür. Bu tür tartışmaları ülkelerin aktüel sorunlarına bağlı açıklamak mümkün görünse de, sadece güncel olanın içinden anlamaya kalkmak en azından yetersizdir ve eksik kalacaktır.

Burada meselenin birçok yönü vardır; bunu anlamak için de öncelikle uluslararası sistemde güç dengelerine, onlar arasındaki değişmelere bakmak gerekmektedir. İkinci olarak, bölgesel denklemde meydana gelecek bir değişimin sözgelimi Karadeniz örneğinde yaşananların veya muhtemel olanların küresel ölçekte sonuçları neler olabilir sorusunu ele almak, bu konuyu göz önünde bulundurmak gerekir. Üçüncüsü ise, bölge içinde meydana gelen ihtilafların dışardan yapılan/yapılabilecek olan müdahalelerle çözülmeye kalkılmasının hangi sonuçlara yol açacağı hususudur.

Meselenin en önemli yönünün, uluslararası sitemdeki güç değişmeleriyle ilgili olduğu açıktır; ABD dünya sistemindeki hegemonya kaybını yeni çatışma alanları, yeni kriz bölgeleri oluşturarak yeni yayılma sahaları bulmak için arayışlara yöneldikçe, aslında kendi sistem krizini derinleştirmektedir.

DEĞİŞİM SANCISI

Dün Afganistan, Irak bugün Suriye'de yaptıklarından elde ettiği neticelerin Batı sisteminin gerileyişini durdurmaktan çok, sebep olduğu sorunları çözemeyen bir yere getirmekten başka bir sonucu olduğunu söylemek imkânsızdır. Karadeniz'de meydana gelen gerilimlerin, bir çatışmaya dönme ihtimali durumda bundan zararlı çıkacak olanın da Batı sistemi olacağını hesaba katmak gerekir. Avrupa ülkelerinin Rusya, Çin; Hindistan ekseninde gelişen ilişkilerinin hızlanması ihtimalini unutmamak lazımdır. Çıkacak kriz Avrupa'yı yükselen Asya'ya yakınlaştırabilir.

Dünya sistemi kendi yaşadığı krizden çıkmak için bocaladıkça, dünyanın birçok yerinde gerilimlere, çatışmalara hatta savaşlara sebep oluyor; bu durumun adeta tarihsel bir değişim kuralına işaret ettiğini bile söylemek mümkündür. İmparatorluklar sistemi çökerken Birinci Büyük Savaş'a sebep olmuş; onun yerine geçen İngiliz hâkimiyetinin sonunu ise İkinci Savaş sonrası ABD emperyalist sisteminin geçmesiyle bugüne kadar devam eden Batı Sistemi'nin hegemonyası almıştı. Yeni bir dönem eşiğindeyiz.

Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
ANKARA GAZETESİ
YAZARLAR
Oylum DEMİRAY
Oylum DEMİRAY
Bahçeli ayıp etti
Durak Avcıoğlu
Durak Avcıoğlu
Hrant Dink Cinayeti ve Hukukun Üstünlüğü: Siyasi Manipülasyon ve Toplumsal Bölünme
Erkan Zorlu
Erkan Zorlu
İşsizlik ve Enflasyon Arasında İnce Bir Denge
Dilek YILMAZ
Dilek YILMAZ
Siyasette İddialar ve Siyasi Oyunlar: Gerçekler ve Algılar
Münir SAATCİ
Münir SAATCİ
Milletvekilleri Belediye Başkanlığına Aday Olmamalı
Vedat Bilgin
Vedat Bilgin
Veda zamanı
ANKARA
TWITTER'DA ANKARA GAZETESİ
FACEBOOK'TA ANKARA GAZETESİ
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ANKET
Türkiye'nin aktif dış politikasını nasıl buluyorsunuz?

Doğru Buluyorum
Yanlış Buluyorum
Fikrim Yok

Sonuçları göster Anket arşivi
ARŞİV
Ana Sayfa Teknoloji Kim Kimdir? Gündem Siyaset Ekonomi Asayiş Eğitim-Bilim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Dünya
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri