Ana Sayfa Teknoloji Kim Kimdir? Gündem Siyaset Ekonomi Asayiş Eğitim-Bilim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Dünya Spor Yerel Haberler
Bakan Şimşek: KDV artışı yapılmadı!
Bakan Şimşek: KDV artışı yapılmadı!
“Sibergöz-35” operasyonlarında 48 şüpheli yakalandı
“Sibergöz-35” operasyonlarında 48 şüpheli yakalandı
'Narkoçelik-14” operasyonlarında 321 şahıs yakalandı
"Narkoçelik-14” operasyonlarında 321 şahıs yakalandı
KDV uygulama tebliğinde değişiklik
KDV uygulama tebliğinde değişiklik
Milletlerarası anlaşmalar Resmi Gazete'de
Milletlerarası anlaşmalar Resmi Gazete'de

Ahmed F. YÜKSEL

İNSANIN GELECEĞİ
4 Şubat 2013 Pazartesi

Düşüncem AKLI  irdeleyerek, onun “ İnsanın geleceğinde” katkıları olduğunu ve yaşamında nasıl bir yer tuttuğunu vurgulamaktır.

Akıl, Mutlak Yaratıcı’nın İnsan’a bahşettiği çok önemli ve gerekli bir özelliktir. Bazı zamanlarda sevincin, bazen de bir tehlikenin habercisidir. O gerçek bir dosttur. Duymak istediğimizi değil, gerçeği bize ulaştırandır. Ayrıca olumlu ve olumsuzu, kinaye edilerek söyleneni algılayıp hissetmemize yardımcı olur. Zihinsel faaliyetlerin baş tacı hiç şüphesiz ki akıldır. Aklın her şeyin üstesinden gelebildiği söylenir.

Bireyleri düzlüğe çıkaracak kararlar akıl tarafından alınır. Akıl insanı tutkulardan uzaklaştırır.
Bir olaya farklı açılardan bakmamıza yardımcı olur. İşlerin iyiye veya kötüye doğru gittiğine o karar verir. Bireyin ve toplumun sağlığı akıl sayesinde olmaktadır. Geleneklerin egemenliğindeki toplumun kuralları akıl sayesinde saf dışı edilebilir. Daha “ özgür ve farklı bir gelecek” için akılla yürümek zorunludur. Ve insan çağdaş görüntülere akıl ile ulaşabilir.
Aklı değerlendiremeyenlerin en tehlikeli yanı maddi değerlere önem vermesidir. Akıl sayesinde insan günlük hayatın katmanlarını deşifre edip somut hale getirebilir. Manevi değerler ise akılsızlıkla yok olur gider. Onun yok sayılması, görmezden gelinmesi, dışlanması, mutlak değerlerin aşağılarına doğru itilmesi anlamına gelmektedir. Akılsızlık sahte bir özgürlük iddiasını da ortaya fırlatıverir. Olayların akışı sırasında kendini hemen belli eden ve yön veren yine o’dur.
Aklını kullanamayanlar; gezip tozmakta, istediği gibi at koşturmakta, sevişmekte, istediğine istediğini söylemekte,  düşünme zahmetine katlanmadan konuşabilmekte ve sahiplik duygusuyla yaşamada alabildiğine özgürdür
İnsan; akıl, beden ve ruhun yanı sıra, doğuştan getirdiği iç güdülere sahiptir. Çoğu zamanda güdüleriyle yaşar gider. Ve zaruri olan ihtiyaçlarını ön planda tutar. Bu arada öte yaşama hazır olabilmek duygusu da ara sıra kendini yoklar. Bu kontrolü yapan aklıdır.  “Gününü gün et” ,  “hiçbir  yarın, düşünmeye değmez”  , “hayatını yaşa”, gibi olumsuz kabul edilecek düşünceler akıl yoluyla doğru yola oturtulur.. Ancak ünlü felsefeci Kant  ise ”Bu tür bir  aklın kendi kendini kavrayamayacağı, başka akıllara da gereksinim olduğu “ sözleriyle dikkatleri bir başka AKLA çekmektedir
Kant’ın ortaya koyduğu  bu düşüncenin, felsefe ve psikolojiyi derinden etkilediği söylenir. Ancak, bahsi geçen sınırlı sayılabilecek ve doğal olan işleri yürütebilecek bir  AKIL ile  onun felsefesini algılayabilmek pek de kolay olmaz.

Sıradan insanları bir kenara bırakın,  tasavvuf felsefesi ile uğraşan, hayatı büyük meşakkâtler ve tefekkürle geçen,  deneyimli, sıra dışı gibi kabul edilen bireylerin dahi bu evrensel aklı, tasavvuf yönüyle bilinen Aklı Küllü yakalayabilmeleri kolay kolay  mümkün değildir..
Gününü gün etmeye çalışan,  veya hümanist duyguların ötesine geçemeyen, mantıklı düşünemeyen, Allah’ı tanıma ve bilme gayretiyle değil, Öte/ahiret kaygısıyla yaşayan insanın, bu boyutu algılayabilmesi, bu noktalara ulaşabilmesi  söz konusu bile olamaz.
Söylenilenleri manidar bulan ve hoş karşılamayanlar olabilir.
Bu onların kendi bilecekleri iştir. Ama bu görüşlerinde  çakılı kalmadan evvel lütfen bu konuya paralellik taşıdığına inandığım   Hz. Muhammed’in (a.s.) “ Ebrarın hasenatı, mukarrebun zümresinin yanında eksikliktir, noksanlıktır “ , “ Ya Ali sen Allah’a aklın ile yakıyn ol “ şeklindeki sözlerini dikkate alsınlar, muhakeme ve tefekkür etsinler.
Böylece Yüksek Akla ulaşan kapıyı aralamış, farklı bir geleceği belirlemiş olurlar.
 

Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
ANKARA GAZETESİ
YAZARLAR
Oylum DEMİRAY
Oylum DEMİRAY
Bahçeli ayıp etti
Durak Avcıoğlu
Durak Avcıoğlu
Hrant Dink Cinayeti ve Hukukun Üstünlüğü: Siyasi Manipülasyon ve Toplumsal Bölünme
Erkan Zorlu
Erkan Zorlu
İşsizlik ve Enflasyon Arasında İnce Bir Denge
Dilek YILMAZ
Dilek YILMAZ
Siyasette İddialar ve Siyasi Oyunlar: Gerçekler ve Algılar
Münir SAATCİ
Münir SAATCİ
Milletvekilleri Belediye Başkanlığına Aday Olmamalı
Vedat Bilgin
Vedat Bilgin
Veda zamanı
ANKARA
TWITTER'DA ANKARA GAZETESİ
FACEBOOK'TA ANKARA GAZETESİ
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ANKET
Türkiye'nin aktif dış politikasını nasıl buluyorsunuz?

Doğru Buluyorum
Yanlış Buluyorum
Fikrim Yok

Sonuçları göster Anket arşivi
ARŞİV
Ana Sayfa Teknoloji Kim Kimdir? Gündem Siyaset Ekonomi Asayiş Eğitim-Bilim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Dünya
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri