Ana Sayfa Teknoloji Kim Kimdir? Gündem Siyaset Ekonomi Asayiş Eğitim-Bilim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Dünya Spor Yerel Haberler
Milli yüzücü Boyacı, Avrupa üçüncüsü oldu
Milli yüzücü Boyacı, Avrupa üçüncüsü oldu
Bakan Bak: 59. Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu’nun final etabını başlattık
Bakan Bak: 59. Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu’nun final etabını başlattık
3 terörist etkisiz hale getirildi
3 terörist etkisiz hale getirildi
Bayraktar: Koca Yusuf, Gabar’daki 42’nci kuyuda sondaj çalışmalarına başladı
Bayraktar: Koca Yusuf, Gabar’daki 42’nci kuyuda sondaj çalışmalarına başladı
Bozdağan-30 operasyonunda 147 şüpheli yakalandı
Bozdağan-30 operasyonunda 147 şüpheli yakalandı

Vedat Bilgin

Dünyayı değiştiren makine
20 Temmuz 2020 Pazartesi

Otomobili, dünyayı değiştiren makine diye de nitelendirenler vardır ki bu konuda çok sayıda yayın bulunmaktadır. Sadece Japonların ünlü markalarının her birinin üzerine yazılan birçok kitap vardır. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Bursa’da ilk milli otomobil fabrikasının temelini atmasını izlerken, dünyayı değiştiren bu makinenin ülkemizde de üretilecek olmasının ne anlama geldiğini düşündüm; bunu anlamak ve üzerinde etraflıca durmak zorundayız. Hiç kimse ‘artık tren kaçtı neden otomobil üretelim’ diyemez. Neden mi? Bu sorunun cevabı açıktır, çünkü otomobilde çağ değişimi yaşanmaktadır, bu işin tam zamanıdır.

Bir insanın bazı şeyleri yapmakta geç kalması, bunun olumsuz sonuçlarıyla karşılaşması, bireysel olarak maliyetine katlanmasını gerektiren bir durumdur fakat bir ülke yönetiminin bazı adımları atmakta gecikmesi veya bazı girişimlerde geç kalmasının neticesi farklı olmaktadır, çünkü bunun bedelini ödeyecek olan ülkedir, millettir.

SANAYİLEŞME

Türkiye’nin sanayileşme sürecine girmekte gecikmesinin nasıl ağır sonuçlar doğurduğunu muhtelif yazılarımda, çalışmalarımda ele alıyorum; en ağır neticesinin İmparatorluğu kaybetmek, bunun sonucunda ise sadece biz Türklerin değil Balkanlardan Ortadoğu’ya hatta Hindistan’a kadar uzayan büyük bir coğrafyanın Batı sömürgeciliğinin ağır tahribatına maruz kalması olduğunun üzerinde çok durdum.

Otomotiv endüstrisinde erken yol alsaydık bugün sanayileşmemizin daha farklı bir boyutta olmasından kimsenin kuşkusu olmaması gerekir. Sanayileşme konusunda gecikmiş olmanın iki önemli sektörle doğrudan çok yönlü ilişkileri bulunmaktadır. Bunlardan biri metal endüstrisi diğeri onunla bağlantılı makine endüstrisidir. Makine endüstrisinin içinde demiryolu ve otomotivin yeri başattır. Bu endüstriyel alanda yani otomotiv sektöründe, milli üretim hususundaki girişimler birincisi, metal sanayinin gelişmesi için bir talep yaratacak olması bakımından; ikincisi mühendislik bilgisi ve teknolojinin gelişme dinamizmini uyarması yönüyle; üçüncüsü, büyük bir döviz tasarrufu potansiyeli taşımasının yanı sıra ihracat imkanı sağlaması bakımından da ekonomide sürükleyici bir etki yaratarak, sanayileşmeye ivme kazandıracak özellikler taşımaktadır

OTOMOTİV: SANAYİNİN KANATLARI

Bir Alman siyasetçinin ‘Bizim petrolümüz, stratejik doğal kaynağımız yok fakat bunlardan daha önemli olan iki otomobil markamız var’ derken bahsettiği otomobil markalarının gerçekten de bu ülkenin en önemli ihraç kalemleri olduğunu hatırlamak lazımdır.

Türkiye’nin sanayileşme sürecine geç katılması bir sorun, bu sürece girdikten sonra da bazı tuzaklara düşmesi mesela sürekli ara malları ithalatı yaparak, dövize bağımlı bir montaj sanayi kurması döviz bağımlısı olması daha büyük bir sorundur.

1960’larda başlayan bu sorunun 1970’lerde büyüyerek, üstelik milli bir otomotiv sanayiye dönüşme yolunu kapatan montaj üretim modeli, sanayileşmenin önünde de engeller oluşturan bir düzenek halini almıştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kararlılığı ile Türkiye sadece milli otomobil üretmenin yolunu açmakla kalmayıp aynı zamanda endüstriyel gelişmede yeni bir aşamaya geçişin önünü açmış olmaktadır.

Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
ANKARA GAZETESİ
YAZARLAR
Oylum DEMİRAY
Oylum DEMİRAY
Bahçeli ayıp etti
Durak Avcıoğlu
Durak Avcıoğlu
Hrant Dink Cinayeti ve Hukukun Üstünlüğü: Siyasi Manipülasyon ve Toplumsal Bölünme
Erkan Zorlu
Erkan Zorlu
İşsizlik ve Enflasyon Arasında İnce Bir Denge
Dilek YILMAZ
Dilek YILMAZ
Siyasette İddialar ve Siyasi Oyunlar: Gerçekler ve Algılar
Münir SAATCİ
Münir SAATCİ
Milletvekilleri Belediye Başkanlığına Aday Olmamalı
Vedat Bilgin
Vedat Bilgin
Veda zamanı
ANKARA
TWITTER'DA ANKARA GAZETESİ
FACEBOOK'TA ANKARA GAZETESİ
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ANKET
Türkiye'nin aktif dış politikasını nasıl buluyorsunuz?

Doğru Buluyorum
Yanlış Buluyorum
Fikrim Yok

Sonuçları göster Anket arşivi
ARŞİV
Ana Sayfa Teknoloji Kim Kimdir? Gündem Siyaset Ekonomi Asayiş Eğitim-Bilim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Dünya
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri