Dün çok anlamlı bir gündü. Yazıyı teslim etme saati ile çakıştığı için “Demokrasi ve Özgürlükler Adası”nın açılışını izleyemeden bu satırları yazıyorum. Herkes gibi benim için de tarihi bir hadise bu… Makûs tarihin yenildiği, kötü bir dönemin kapandığı, yeni bir başlangıcın yapıldığı bir gün…

***

27 Mayıs’ın 60. yıldönümünde daha iyi bir anma/kutlama yapılamazdı herhalde. Merhum Başbakan Menderes, bakanlar Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan’ın demokrasi şehidi edildiği bu yassı ve yaslı ada, yıllarca alnımızdaki bir utanç işareti gibi Marmara Denizi’nin göbeğinde duruyordu.

***

İşte bu ada, bu utanç adası, demokrasinin katledildiği bu mahzun yer, bugün artık bambaşka bir anlam ifade ediyor. Acaba Menderes, Zorlu, Polatkan ve o dönem şehit edilenler, düzmece mahkemelerin kurulduğu bu adanın bir gün bir demokrasi mabedi olacağını tahmin ederler miydi? O günlerin karanlığı ve utancı içinde bu kadar ümitvar olabilirler miydi?

***

Ben, şimdi bize olanaksız gözükse de, onların millet ve ülkelerine inançlarının buna müsaade edeceğini düşünüyorum. Eminim ki bunun bir zamanlama meselesi olduğunu, bir süre zarfında hem suçsuzluklarının, hem de yapılan hıyanetin büyüklüğünün ortaya çıkacağını akıllarından sıkça geçirmiş olmalılar.

***

Bu ada artık yaslı değil; yeni Türkiye’nin doğumunu müjdeliyor. Demokratik, özgürlükçü, müreffeh ve güçlü Türkiye kendisini ortaya koyuyor. Sadece bölgesi için değil, Türkiye tüm dünya için de model ülke olma yolunda ilerliyor. Bu projenin sahibi ve icracısı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan eminim bugünün anlamına binaen çok etkili bir konuşma yapacaktır. Ben kendisine bu proje için yürekten teşekkür ediyorum.

***

Eğer 27 Mayıs darbesi olmasa, bu darbeler sürecini hiç yaşamasa ve 60 yıl kaybetmeseydi, Türkiye bugün hangi seviyede olurdu? Bu acı bir sorudur. Recep Tayyip Erdoğan ile yakaladığımız fırsat bu açıdan çok önemlidir. Son on sekiz yıllık sürecin kazanımlarının ve önümüzdeki fırsatların gündelik geçici tartışmalar, ortaya çıkarılan suni aktörcükler ile gölgelenmemesi gerekir.

***

Sayın Erdoğan ile yakalanan ve dün muştulanan, kaybedilen zamanların telafisi olduğu kadar, geleceğin de satın alınmasıdır.