Ana Sayfa Teknoloji Kim Kimdir? Gündem Siyaset Ekonomi Asayiş Eğitim-Bilim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Dünya Spor Yerel Haberler
Milli sporcu Arın, Paris 2024 Olimpiyat Oyunları'na katılmaya hak kazandı
Milli sporcu Arın, Paris 2024 Olimpiyat Oyunları'na katılmaya hak kazandı
1 Mayıs’ta polise taş ve sopayla saldıran 29 şüpheli yakalandı
1 Mayıs’ta polise taş ve sopayla saldıran 29 şüpheli yakalandı
Askerlik sınıflandırma sonuçları açıklandı
Askerlik sınıflandırma sonuçları açıklandı
Meteoroloji'den kuvvetli yağış uyarısı
Meteoroloji'den kuvvetli yağış uyarısı
“Sibergöz-37” operasyonlarında 156 şüpheli yakalandı
“Sibergöz-37” operasyonlarında 156 şüpheli yakalandı

Markar Esayan

Bir şeyler yapılmalı ama ne?
2 Ekim 2018 Salı

Bülent Eczacıbaşı’nın yeni çıkan “İşim gücüm budur benim” adlı kitabına ayırdığım değerlendirmenin sonuna geldim. Toparlayalım…

Türkiye çokkültürlü, çok zengin bir toplum. Siyasi süreçler nasıl ilerlerse ilerlesin, bu ülkede muhafazakarlar, sekülerler, Türkler, Kürtler vd. hep birlikte yaşayacağız. Kimse buharlaşmayacak, kimse bir gecede ötekine dönüşmeyecek. Sanırım bu konuda hemfikiriz.

Toplumun, devletin taşıyıcılığını dönem dönem farklı sosyolojik katmanlar üstlenir. Böyle olduğu için o dönemde o katmanın motifleri öne çıkar. Bayrak değişimi, diğer katmanların yok ve değersiz olduğu anlamına gelmez. İdeali ise, liderlik hangi kesimde olursa olsun, söyleşinin, işbirliğinin devam etmesidir. (Demokratik kültür.)

Son 16 yılın sürükleyici motoru muhafazakarlar olmuştur. Nedeni basit; çünkü bunu başka kesimler yap(a)mamıştır. Bu görev dağılımı bence harika bir imkandır. Şu soru akla gelir mi bilmem; eğer muhafazakarlar olmasaydı, ciddi anlamda tekleyen eski sistemi kim sırtlayıp taşıyacaktı? Veya Atatürk fenomeni 1919’da ortaya çıkmasaydı? İyi ki çeşitliyiz…

Günlük yaşamımızdan siyasete kadar uzanan kutuplaşma sorunu her düzeyde sürtüşmelere, hatta çatışmalara yol açıyor, denizde ayağımıza bağlı bir taş gibi bizi aşağı çekiyor derken Bülent Bey kısmen haklı.

Ama ben bu kutuplaşmayı, Türkiye karanlık çağlara yuvarlandığı için değil, “ötekiler” ile eşitlenmeye duyulan hınç nedeniyle yaşandığını düşünüyor, bunu da geçiş süreci olarak görüyorum. Toplumun kalbi, değişik kesimlerin rekabeti, çakışan/çatışan menfaatler, ayrışan/ortaklaşan düşünceler ile kasılıp gevşemez mi zaten?

Bence Bülent Bey ve bu çevrenin yurtseverlik adına yapacakları en faydalı iş, tabii öncelikle kendi işlerini iyi yapmaya devam etmeleri, sonra en önemli sosyal sorumluluk projesi olarak halka el uzatmaktan önce, halkın onlara el uzatması için her kesimle ilişki kurmak olur. Bunun için halka eşit seviyeden bakmak gerekir.

Buradan kotarılacak objektivite ve rahatlama ile yapılacak en acil iş, beyaz Türklerin depresyonuna çare bulmaktır. Muhafazakar iktidar o kadar şeytanlaştırıldı ki, bunu ne kadar istese de tam manasıyla yapamaz. CHP’den de böyle bir şey beklemek ihtimal dışıdır. Siyasi rekabet, tek yol bu olmasa da tersini zorlamaktadır. Aynı anda Dede Efendi ve Beethoven dinleyecek yeknesak bir tek toplum asla olmayacağız. Ama Türkiye aynı anda şaşırtıcı birçok şeyi yapan harika insanlardan müteşekkildir. Bu, Cumhuriyet projesinin, laikliğin çöktüğünü göstermez. Bilakis, hayatın olağan akışında ilerlediğini, çoğulculuğun hikmetini gösterir.

Beyaz Türklerin içine atıldıkları sanal dünyadan çıkartılması, depresyonlarına iyi gelecek iyimserliği bulmaları ve değerli potansiyellerini kullanmaları için önderlik etmeleri gerekir. Bu aslında bir beka sorunudur. Eğer hâlâ Bir şeyler yapmalı sorusu anlamlı ise, yapılacak o zor iş budur. Belki aranan değerli hikaye de böylelikle bulunmuş olur.

Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
ANKARA GAZETESİ
YAZARLAR
Oylum DEMİRAY
Oylum DEMİRAY
Bahçeli ayıp etti
Durak Avcıoğlu
Durak Avcıoğlu
Hrant Dink Cinayeti ve Hukukun Üstünlüğü: Siyasi Manipülasyon ve Toplumsal Bölünme
Erkan Zorlu
Erkan Zorlu
İşsizlik ve Enflasyon Arasında İnce Bir Denge
Dilek YILMAZ
Dilek YILMAZ
Siyasette İddialar ve Siyasi Oyunlar: Gerçekler ve Algılar
Münir SAATCİ
Münir SAATCİ
Milletvekilleri Belediye Başkanlığına Aday Olmamalı
Vedat Bilgin
Vedat Bilgin
Veda zamanı
ANKARA
TWITTER'DA ANKARA GAZETESİ
FACEBOOK'TA ANKARA GAZETESİ
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ANKET
Türkiye'nin aktif dış politikasını nasıl buluyorsunuz?

Doğru Buluyorum
Yanlış Buluyorum
Fikrim Yok

Sonuçları göster Anket arşivi
ARŞİV
Ana Sayfa Teknoloji Kim Kimdir? Gündem Siyaset Ekonomi Asayiş Eğitim-Bilim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Dünya
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri