Bilmem ki sana ne demeli Kemal bey!

Öyle laflar ediyorsun ki bir teki doğru değil.

En kötüsü kutuplaştırıyorsun, çatıştırıyorsun.

Koskoca ana muhalefet partisinin lideri olmuşsun ama siyasetini o beylik kutuplaştırma ve çatıştırma alanları üzerinden sürdürüyorsun.

Hâlâ Cumhuriyetle ve Cumhuriyeti kuranlarla hesaplaşma edebiyatı yapıyorsun.

30 Ağustos kutlamaları üzerinden söylediğin laflar hem doğru değil hem haksız.

Doğru değil, zira kutlamalar için yasaklama yok. Sadece dikkat edilmesi gereken kurallar hatırlatılıyor.

30 Ağustos kutlamaları yapılacak elbette. Lakin bunu tekelinizde görüp yanlış bir bilgi üzerinden çatışma nedeni kılmanız siyasetin içine girdiğiniz kısır döngüyü gösteriyor.

Sahi siz kimsiniz?

Biz kimiz?

Siz Cumhuriyet’in sahibi ve efendisi, biz de köleleri ve paryaları mıyız?

Cumhuriyete niye düşman olalım biz.

Cumhuriyet halkın yönetimidir. Halk kendi kendini yönetiyor. Halkın kendi kendini yönetmesinden rahatsızlık duyanlar sizsiniz. Halkın seçtiği başkanı “diktatör!” diye suçlayan ve halkın sandıktan çıkan iradesini tanımayan sizsiniz.

Sizin Cumhuriyet anlayışınız “Halka rağmen halk için!” olduğu için gerçek Cumhuriyetten memnuniyetsizlik duyan sizsiniz.

CHP hanedanlığına dayalı tek partili bir yönetimi Cumhuriyet olarak gören sizsiniz.

Sizin bu Cumhuriyetçiliğiniz demokrasiyle bağdaşmıyor.

Siz bu tarz bir Cumhuriyetçilikten yana iseniz biz orada yokuz.

Biz demokratik bir Cumhuriyetten yanayız. İnşa ettiğimiz bu Cumhuriyet halkın iradesini kayıtlara ve şartlara bağlamadan yönetime doğrudan egemen kıldığı için sizi fena halde rahatsız ediyor.

Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile hiçbir şekilde sorunumuz ve kavgamız yok bizim.

Asıl siz benimsediğiniz yeni sosyal demokrat ideolojinizle Atatürkçülükten saptığınızı örtbas etmek için Atatürk’ü bir maske olarak kullanmaktan vazgeçiniz artık.

Bir de içinizdeki Atatürk’le sorunlu/kavgalı unsurları baş tacı etmekten kaçının ki samimiyetinize herkes inansın.

Muharrem İnce ve benzeri siyasi aktörler yönetiminizdeki CHP’nin Atatürkçü olmadığını, hatta Atatürk düşmanları tarafından teslim alındığını söylüyorlar.

Bu bahiste söyleyecek bir lafınız yok mu Kemal bey?

Siz neden hiç merak edip sormadınız: Kimdir bu CHP’yi teslim alan Atatürk düşmanları?

Kendi partinizi savunmaktan bile acizsiniz işte!

Erdoğan iktidarının ülkeyi yabancıların hakimiyetine soktuğu iddianız ise traji-komik.

Hem üzülüp hem gülünecek bir iddiayı gündeme taşıma aklını kim size veriyorsa sizi siyaseten bitiriyor.

Her geçen gün sizi itibarsızlaştırıyorlar.

“Bu kafa benim kafam!” diyorsanız Salih Tuna kardeşimin kulakları çınlasın. Meğer ne kadar haklıymış!

Okumayanlar için belirteyim. Salih Tuna’nın “Kafasını Kaybeden Adam” romanını okursanız ne demek istediğimi anlarsınız.

Ah Kemal bey ah, Salih kardeşimin mizahi kaleminden seni okuyanlar umarım Türk siyaseti için arz ettiğin yüksek kıymetin de (!) farkına varırlar!