Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, ABD’li mevkidaşı Tillerson’ın ziyareti öncesi net açıklamalarda bulundu. ABD’nin verdiği sözleri tutmadığını, Türkiye’nin güveninin kaybolmasının da doğal olduğunu söyledi. Artık oyalama kabilinden vaatler değil, somut adımlar görmek gerekiyordu. Çavuşoğlu, Tillerson’dan bu yönde taleplerde bulunacaklarını, ilişkilerin düzelme ile tamamen bozulma ayrımına geldiğini ifade etti.
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun ABD’li mevkidaşının ziyaretinden önce bu açıklamaları yapmasının Ankara’nın kararlılığını gösterdiği ortada. Türkiye yıllardır “stratejik ortağı”na Suriye ve Irak meselelerinin kırmızıçizgisi olduğunu anlatmaya çalışırken, işin bu noktalara gelmemesi için de hem sabır, hem de alternatif çözüm projeleri ortaya koydu.
Bir terör örgütünün (DEAŞ), bir başka terör örgütü ile (PKK) temizlenemeyeceğini, bu zor iş için Türkiye’nin gönüllü olduğunu ifade etti. Başkan Trump’ın Beyaz Ev’deki ilk günlerinde de, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ziyaretleri ile bu teklifler masaya konmuştu. Yani ABD aslında seçeneksiz değildi. Ne de Türkiye bu seçeneklere karşı duyarsız kalıyordu.
Gelinen noktada Türkiye, ilişkilerin tamamen bozulmasını dahi göze aldığını üst seviyede deklare etmiş oluyor. Aslında burada yol yakınken ABD’ye yine seçenek sunuluyor, iyiniyet gösterisinde bulunuluyor. Öyle ki, Tillerson oyalama taktiğiyle bu ziyareti geçiştirmesin. Veya Türkiye’nin hiçbir tehdide boyun eğmeyeceği bilinerek, konuya daha ciddi yaklaşılsın.
Bu ciddiyeti vurgulamak için de olsa gerek Ankara Büyükşehir Belediyesi, ABD Büyükelçiliği’nin bulunduğu Nevzat Tandoğan Caddesi’nin ismi, şehitlerimize hürmeten Zeytin Dalı Caddesi olarak değiştirildi. Belediye Başkanı Mustafa Tuna’yı kutlamak gerek.
Türkiye, tıpkı Fırat Kalkanı Operasyonu’nda olduğu gibi, Zeytin Dalı Harekatı’nı da bu bölgeleri terör örgütlerinden temizleyerek, mültecilerin evlerine dönmesi için gerçekleştiriyor. Fırat Kalkanı sayesinde 120 bin Suriyeli evlerine güvenli bir şekilde dönebildi. Afrin’de de aynı şey gerçekleşecek.
Ankara kendisini bağlayacak şekilde bu harekatların teröre karşı yapıldığını ve maksat hasıl olduğunda TSK’nın bir saniye bile sınır ötesinde kalmayacağını ifade ediyor. Şu an, toprakları için savaşan Suriyeliler konunun dışında tutulursa, bu bölgede bulunan tek meşru güç Türkiye’dir.
Umalım ki, bu çılgınlık bir son bulsun. Ama her halükarda, Türkiye beka meselesinde geri adım atmayacaktır.