Ana Sayfa Teknoloji Kim Kimdir? Gündem Siyaset Ekonomi Asayiş Eğitim-Bilim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Dünya Spor Yerel Haberler
Tüketici hakem heyetleri 4 ayda 1,9 milyar liralık uyuşmazlığı karara bağladı
Tüketici hakem heyetleri 4 ayda 1,9 milyar liralık uyuşmazlığı karara bağladı
Diyarbakır merkezli 8 ilde “Mahzen-39” operasyonu
Diyarbakır merkezli 8 ilde “Mahzen-39” operasyonu
Bakan Yumaklı: Samsun İlkadım’da mesai arkadaşlarımıza yapılan saldırıyı kınıyorum
Bakan Yumaklı: Samsun İlkadım’da mesai arkadaşlarımıza yapılan saldırıyı kınıyorum
428 hekim yan dal uzmanlığı eğitimine başlıyor
428 hekim yan dal uzmanlığı eğitimine başlıyor
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kuveyt Devlet Emiri El Sabah’ı resmi törenle karşıladı
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kuveyt Devlet Emiri El Sabah’ı resmi törenle karşıladı

Ahmed F. YÜKSEL

SANAL DUVARLAR
25 Nisan 2013 Perşembe

Bir zamanlar, Berlin Duvarı’nın yıkılışı nedeniyle gazeteler, dergiler ve televizyon kanallarında yayımlanan bir yığın hikâye, bana ister istemez duvarla ilgili başka çağrışımlar da yaptı.
Ama bilmenizi isterim, üzerinde durmak istediğim böyle bir duvar değil. İnsanın ufkunu çerçeveleyen, kendisi ve  özü ile irtibatını engelleyen, özgürlüğünü elinden alan türden bir şey benim düşündüğüm...
Duvarların ayrı ulustan ve dinden, ayrı anlayışlarda olan insanları birbirinden ayırması önemli değil; vahim olan, insanları birbirine ve özellikle de kendi kendine yabancılaştırmasıdır. İnsan beyninde öyle duvarlar var ki, briketle, betonla, dikenli tellerle yapılanlardan çok daha kalın ve mukavimdir. Kolay kolay da yıkılamaz, asırlar boyu dimdik ayakta kalır.
Maddi plandaki duvarların elbirliği ile yıkılışı, her ne kadar özgürlük anlayışına dayanıyorsa da, gerçek anlamda kendini tanıyan bir benliğin ulaşabileceği soyut özgürlük kavramına pek yaklaşamamaktadır.
Anladığım kadarı ile özgürlük, insanın kendi ile olan bağlarından bile kopmasıdır. Yani özünden başka her şeyle tam bir kopukluk halini yaşaması...
İnsanoğlu mütemadiyen gelişen bilincine rağmen, bu dünyada bir konuk olduğunu, belirli bir süre içinde burada kalacağını, ebedi hayatın ancak öte yaşamda bulunduğunu nedense bir türlü aklına getirmez.
Onun, öz benliğe ulaşmada büyük bir mani teşkil eden bu idrak düzeyini yıkmak tam anlamıyla zor bir meseledir. Birey bu hali kendi oluşturmamış, bir bakıma özüne ulaşan yerlerdeki duvarları kendi örmemiş olabilir, ama miras olarak kalanı kabullenmek zorunda kalmıştır. Dolayısıyla, onu nasıl yıkabileceği konusunda bir bilgi birikimine sahip değildir.
Belki bir duvarı yıkması söz konusu olduğunda bu kez karşısına asla aklına bile getiremeyeceği, adeta sisten, etten bir duvar onu sahip olmak istediği yoldan ister istemez ayırabilecek veya  astrolojik etkilerin kendine nasıl duvarlar ördüğünün farkına bile  varamayacaktır. Şartlanmaların, değer yargılarının ve yorumların; öz benliğini ayıran duvarlarını  çok iyi tanıması gerekmektedir. Oysa o  bu konumun kendini adeta bir zombi yapacağını aklının ucundan bile geçiremez. Ve kendi için kurulan bu duvarlardan habersiz, yaşayıp gider.
Kişinin sahip olduğu en büyük nimetlerden biri olarak kabul edilen duyu araçları da -varoluş amacını perdeliyorsa- çok önemli duvarlardan sayılacaktır. Mevlâna’nın “Beş duyudan geçin ”uyarısı, zihinsel faaliyetlere engel olabilecek duvarlardan şiddetle kaçınmaya yönelik değil mi?
Bazen insanlar duvarları, sınırlarını daha bir “muhkem ” hale getirebilmek için yıkarlar. Bu yıkım, sincice hazırlanmış bir plandan başka bir şey değildir. Amacı farklıdır. Buna göre; kendisi bir taraftan öteki tarafa istediği an geçebilecek, ama öbür taraftakinin bu yana geçmesi izne bağlı olacaktır.
Mistisizm, güncel tabirle mecazen kullandığımız “ duvar ” kavramını “perde” olarak tarif etmiştir. Bu perde daha ziyade bireyi Allah’tan ayıran istek ve arzuların, bakış açılarının genel bir adıdır.
Birey var oldukça en büyük perde,  kendisi olacaktır.
Bunun güzel örneği Hz. Musa ile Cenab-ı Hak arasında geçmektedir. “Sen beni göremezsin ya Musa!” hitabı, onunla özündeki perdelerin/duvarların varlığına işaret ediyor.

Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
ANKARA GAZETESİ
YAZARLAR
Oylum DEMİRAY
Oylum DEMİRAY
Almazsan artmaz! 
Durak Avcıoğlu
Durak Avcıoğlu
Hrant Dink Cinayeti ve Hukukun Üstünlüğü: Siyasi Manipülasyon ve Toplumsal Bölünme
Erkan Zorlu
Erkan Zorlu
İşsizlik ve Enflasyon Arasında İnce Bir Denge
Dilek YILMAZ
Dilek YILMAZ
Siyasette İddialar ve Siyasi Oyunlar: Gerçekler ve Algılar
Münir SAATCİ
Münir SAATCİ
Milletvekilleri Belediye Başkanlığına Aday Olmamalı
Vedat Bilgin
Vedat Bilgin
Veda zamanı
ANKARA
TWITTER'DA ANKARA GAZETESİ
FACEBOOK'TA ANKARA GAZETESİ
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ANKET
Türkiye'nin aktif dış politikasını nasıl buluyorsunuz?

Doğru Buluyorum
Yanlış Buluyorum
Fikrim Yok

Sonuçları göster Anket arşivi
ARŞİV
Ana Sayfa Teknoloji Kim Kimdir? Gündem Siyaset Ekonomi Asayiş Eğitim-Bilim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Dünya
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri