Önceki dönem milletvekillerinden İbrahim Aydemir, Mavi Vatan düşüncesinin mimarı Müstafi Tümamiral Cihat Yaycı’nın görüşlerine atıfta bulunarak, Türkiye’nin denizlerdeki varlığının yalnız bir jeopolitik değil, bir medeniyet meselesi olduğunu ifade etti.
Aydemir, “Cihat Yaycı Paşa’nın ortaya koyduğu Mavi Vatan yaklaşımı, Türk devlet aklının deniz ufkudur. O ufukta vatanın sınırları suyun rengidir.” değerlendirmesinde bulundu.
DENİZLERDE EGEMENLİK, MİLLÎ ŞUURUN YENİ İFADESİ
Aydemir’e göre Türkiye, artık denizlerde savunma refleksiyle değil, stratejik iradeyle hareket etmektedir. “Denizlerin sesi, milletin bağımsızlık notasıdır.” diyen Aydemir, Türkiye’nin deniz yetki alanlarındaki kararlılığının ekonomik ve diplomatik kazanımlarla taçlandığını kaydetti.
Özellikle Libya ile imzalanan deniz yetki alanı mutabakatının, Hatay’ın anavatana katılmasından sonra Türkiye’nin elde ettiği en büyük jeopolitik kazanımlardan biri olduğunu belirten Aydemir, bu sürecin yalnızca haritalarla değil, vizyonla anlam kazandığını söyledi.
“Bu vizyon,” dedi Aydemir, “bir milletin ufukta gördüğü bayrağı yalnız gemilerde değil, fikrinde de dalgalandırma iradesidir.”
MAVİ VATAN SADECE BİR HARİTA DEĞİL, BİR MEDENİYET YÜRÜYÜŞÜ
Parlamenter Gazeteci ve Yazarlar Birliği Başkanı sıfatıyla da konuşan Aydemir, Cihat Yaycı’nın Mavi Vatan yaklaşımını “askerî bir strateji değil, kültürel bir uyanış” olarak tanımladı.
Aydemir, “Denizlere bakmak, geleceğe bakmaktır. Çünkü bugün petrolün, doğalgazın, ticaretin, hatta gıdanın yolu denizden geçiyor. Türkiye, Cihat Yaycı gibi düşünen komutanlar sayesinde yalnız savunmasını değil, geleceğini de derinleştiriyor.” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin savunma sanayindeki gelişimini, denizcilik vizyonunun tamamlayıcısı olarak nitelendiren Aydemir, Özdemir Bayraktar’ın gayretlerine de değinerek, “O üretmiş, Cihat Paşa düşünmüş, devlet sahip çıkmıştır. İşte Türk asrı böyle doğar.” dedi.
ULUSAL İRADE VE DEVLET AKLININ DENİZLERE YANSIMASI
Plan ve Bütçe Komisyonu eski üyelerinden Aydemir, Türkiye’nin artık savunmacı bir diplomasi değil, yapıcı bir deniz diplomasisi yürüttüğünü belirtti. “Mavi Vatan yalnız bir harita değildir; ulusal egemenliğin dalga dalga büyüyen sesidir.” diye konuştu.
Türkiye’nin savunma sanayisinde dünyanın ilk on bir ülkesi arasına girmesini “stratejik bağımsızlığın denizdeki ilanı” olarak yorumlayan Aydemir, “Yaycı Paşa’nın öngörüsü, devlet aklının sabrıyla birleştiğinde vatan yalnız karada değil, denizde de vatan olur.” ifadelerini kullandı.
Aydemir, Mavi Vatan bilincinin genç nesillere aktarılmasının tarihî bir sorumluluk olduğunu da vurguladı: “Denizlere sahip çıkmak, geleceğe sahip çıkmaktır. Her liman bir sınır karakoludur.”
BİRLİK, HAFIZA VE UFUK
Türk Devletleri Parlamenter Asamblesi eski üyelerinden Aydemir, “Türkiye denizlerde kaderini yeniden yazıyor. Artık mavi yalnız bir renk değil, bir istiklal hafızasıdır.” diyerek sözlerini tamamladı.