Tarih boyunca bağımsızlığın ve milli kimliğin temeli olan Türkçe, 13 Mayıs Türk Dil Bayramı vesilesiyle bir kez daha gündemdeki müstesna yerini aldı. Türk Parlamenter Gazeteci ve Yazarlar Birliği Başkanı İbrahim Aydemir, bu anlamlı gün münasebetiyle yaptığı açıklamada, Türkçenin sadece bir iletişim vasıtası değil, aynı zamanda bir milletin kaderini tayin eden asli unsur olduğunu kayda geçirdi.
TÜRKÇE, YALNIZCA DİL DEĞİL, VİCDANIN SESİDİR
Başkan Aydemir, Türkçeyi bir medeniyet sembolü ve kültürel hafıza olarak tanımladı. Karamanoğlu Mehmet Bey’in 747 yıl önce ilan ettiği “Türkçeden başka dil kullanılmayacaktır” fermanını, milli dirilişin ilk sesi, milletleşme şuurunun yazılı belgesi olarak değerlendirdi. Türkçeye sadakat gösteren milletlerin tarih sahnesinde kalıcı olduğuna dikkat çeken Aydemir, dilin yozlaşmasının ise kimlik erozyonuna yol açacağını vurguladı.
DİLİNİ KORUYAN, DEVLETİNİ KURTARIR
İbrahim Aydemir, Türk dilinin 21. yüzyılda karşılaştığı tehlikelere de dikkat çekerek, yabancı dillerin aşırı etkisine karşı uyarıda bulundu. Özellikle medya, sosyal platformlar ve eğitim alanında Türkçenin itibarını zedeleyen unsurların bertaraf edilmesi gerektiğini belirten Aydemir, “Diline sahip çıkan bir millet, istikbaline sahip çıkar; dilini koruyan bir millet, devletini kurtarır” sözleriyle çağrısını yineledi.
GENÇLERİMİZİ DİLİN BAYRAKTARI YAPMALIYIZ
Aydemir, genç kuşaklara seslenerek, Türkçeye özen göstermelerini, sade, duru ve anlamlı bir dil kullanımı için gayret göstermelerini istedi. Okullarda ve üniversitelerde dil şuuru oluşturacak derslerin ve etkinliklerin yaygınlaştırılması gerektiğini belirten Aydemir, “Dil bir milletin ruhudur. O ruha sahip çıkan gençlik, ülkenin geleceğini taşır” dedi.