Ana Sayfa Teknoloji Kim Kimdir? Gündem Siyaset Ekonomi Asayiş Eğitim-Bilim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Dünya Spor Yerel Haberler
Cumhurbaşkanı Erdoğan: İstanbul’un yönetimi yarı zamanlı mesai ile olacak bir iş değildir
Cumhurbaşkanı Erdoğan: İstanbul’un yönetimi yarı zamanlı mesai ile olacak bir iş değildir
Bakan Yerlikaya'dan seçim güvenliği toplantısı
Bakan Yerlikaya'dan seçim güvenliği toplantısı
Yener: YSK, seçim mevzuatını ve yasaları uygulamakla yükümlü bir kurum
Yener: YSK, seçim mevzuatını ve yasaları uygulamakla yükümlü bir kurum
Milli Savunma Bakanı Güler, ABD Temsilciler Meclisi heyetini kabul etti
Milli Savunma Bakanı Güler, ABD Temsilciler Meclisi heyetini kabul etti
Bakan Ersoy: Yaklaşık 5 bin gencimiz, Genç Kart'lı oldu
Bakan Ersoy: Yaklaşık 5 bin gencimiz, Genç Kart'lı oldu

Vedat Bilgin

Türkiye'den istenen nedir?
21 Eylül 2020 Pazartesi

Batı’yla yaşanan sorunun anlamı nedir? Öncelikle bu meselenin tarihsel/siyasal bakımdan nesnel bir netice olduğunun altını çizmek gerekir yani bu durum bir arzu sonucu değil dünya sisteminin Türkiye ile uluslararası ilişkiler bakımından yaşadığı çelişkinin neticesidir.

Türkiye geldiği belli bir tarihsel aşamadan sonra Batı’yla ilişkilerini eski düzeyde sürdürmesi imkânsız olan bir ülkedir, eğer bunun tersini yapıp Batı’yla kurulu ilişki düzenini sürdürmeye kalkılsaydı ‘varlık sorunu’ tehlikesi yaşardı ki bu eşyanın tabiatına aykırıdır. Belki şu itirazı yapacak olanlar bulunabilir: Yaklaşık yüz yıl süren bir ilişkiyi neden devam ettiremeyelim veya ettirmeyelim? Cevap açıktır, bu ilişkinin belirlendiği tarihsel şartlar artık ne Batı sistemi için ne de Türkiye için geçerlidir. Birincisi, Soğuk Savaş sonrası Batı’nın Türkiye verdiği rol bütünüyle ortadan kalkmış bulunmaktadır; ikincisi ise, Türkiye artık o bağımlılık ilişkilerini sürdürecek ‘konumdan’ çıkmıştır.

BATI’NIN BEKLENTİLERİ

Batı sitemi denince, emperyalizmden onun politik merkezinde İkinci Savaş’tan bu tarafa oturmakta olan ABD’nin yönetiminden fakat sadece bu ülkeyle sınırlı olmayan hegemonik bir yapıdan bahsedildiği açıktır. Emperyalizmin düz bir işgal ya da başka ülkeye yönelik tehditten öteye bir ilişki biçimi ekonomik, siyasal, kültürel bağımlılık üreten mekanizmalar olduğunu belirtmek gerekir. Bu mekanizmaları kurmak için kapitalizmin belli bir formasyona ulaşması, bunu uluslararası ölçekte bir değer transferi yaratacak düzeyde örgütlemesi, dış ticaret ilişkileriyle ekonomik işbölümünün kontrolünü sağlamasının yanında bunları sürdürecek siyasal gücü, devlet politikasını ortaya koyarak uygulaması gerektiği açıktır.

Peki, Türkiye ile Batı sistemini somut olarak yol ayrımına getiren süreçte neler istenmektedir? Bunu anlamak zor değildir. Batı’nın istediği kendi hegemonyasının devam etmesine yönelik taleplerdir. 1. Türkiye’nin kendi kimliğini unutup Batılı bir kimliğe sahip olmaya karar vermelidir. 2. Batı uygarlığı dışında bir arayış, bir uygarlık iddiası taşımamalıdır. 3. Sadece dünya siyasetinde değil bilhassa Ortadoğu siyasetinde ABD/İsrail ekseninde yer almak zorunluluğu vardır. 4. Dünya sisteminin patronajı ve elbette onun askeri aparatı olan NATO’nun belirlediklerinin dışında düşman ve dost belirlemeye kalkılmamalıdır. 5. Batı’nın ekonomik denetim kurumlarına zorunlu üye olmak durumundadır.

BAĞIMSIZLIK YOLU

Dün, Türkiye bu talepleri iyi kötü karşılamış, bazen sorunlar yaşasa da bu sorunlar ülkeyi bir yol ayrımına götürecek düzeyde olmamıştı; çünkü o günkü konjonktür, iki kutuplu dünyanın politik ayrışması buna müsaade etmediği gibi, Batının Ortadoğu siyaseti de farklıdır ve Türkiye burada anahtar bir role sahiptir.

Daha önemlisi ise Türkiye bütünüyle sisteme bağlı hem askeri savunma düzeninin içinde (teknik ve stratejik olarak) hareket etme durumunda bırakılmış bir ülkedir hem de ekonomik bakımdan IMF, Dünya Bankası; AB, DTÖ, gibi kurumların belirlediği fert başına düşen milli geliri 1000-3000 dolar aralığında, az gelişmiş bir ülke kategorisindedir. Bugün bütünüyle durum değişmiştir. 

Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
ANKARA GAZETESİ
YAZARLAR
Oylum DEMİRAY
Oylum DEMİRAY
Cemaatlerde İktidar Kavgaları ve Gerçek İman
Durak Avcıoğlu
Durak Avcıoğlu
Hrant Dink Cinayeti ve Hukukun Üstünlüğü: Siyasi Manipülasyon ve Toplumsal Bölünme
Erkan Zorlu
Erkan Zorlu
İşsizlik ve Enflasyon Arasında İnce Bir Denge
Dilek YILMAZ
Dilek YILMAZ
Siyasette İddialar ve Siyasi Oyunlar: Gerçekler ve Algılar
Münir SAATCİ
Münir SAATCİ
Milletvekilleri Belediye Başkanlığına Aday Olmamalı
Vedat Bilgin
Vedat Bilgin
Veda zamanı
ANKARA
TWITTER'DA ANKARA GAZETESİ
FACEBOOK'TA ANKARA GAZETESİ
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ANKET
Türkiye'nin aktif dış politikasını nasıl buluyorsunuz?

Doğru Buluyorum
Yanlış Buluyorum
Fikrim Yok

Sonuçları göster Anket arşivi
ARŞİV
Ana Sayfa Teknoloji Kim Kimdir? Gündem Siyaset Ekonomi Asayiş Eğitim-Bilim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Dünya
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri