Ana Sayfa Teknoloji Kim Kimdir? Gündem Siyaset Ekonomi Asayiş Eğitim-Bilim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Dünya Spor Yerel Haberler
AFAD: Ege Denizi'ndeki deprem sonrası olumsuz bir durum bulunmamaktadır
AFAD: Ege Denizi'ndeki deprem sonrası olumsuz bir durum bulunmamaktadır
Mahzen-46 operasyonlarında 3 ayrı organize suç örgütünün çökertildi
Mahzen-46 operasyonlarında 3 ayrı organize suç örgütünün çökertildi
Ailenin Korunması ve Güçlendirilmesi genelgesi yayımlandı
Ailenin Korunması ve Güçlendirilmesi genelgesi yayımlandı
Ege Denizi'nde deprem
Ege Denizi'nde deprem
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Hata değil, yanlışta ısrar etmek kaybettirir
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Hata değil, yanlışta ısrar etmek kaybettirir

Vedat Bilgin

Post-politik durum
15 Haziran 2020 Pazartesi

Dünya kapitalist sisteminin neo-liberal rüzgârlarla içine girdiği dönem kapandı; bu süreç aynı zamanda geleneksel ‘sol’ politikaların da sonunu getirmiştir. Neden mi? Neo-liberal dalganın yükselmeye başladığı 1980’li yıllarda dünya solu önce kendi bulunduğu yerden buna cevap vermeye çalışsa da 1990’larda Sovyetlerin çöküşüyle yaşanan şok Avrupa solunun da neo-liberal rüzgâra kapılmasının önünü açmıştı.

Bunun en bilinen neticesi Batılı sol/sosyalist ve sosyal demokrat partilerin hızlı bir biçimde kendi toplumsal temellerinden, onların örgütlerinden, sendikalardan uzaklaşmaları olmuştur. Bu, söz konusu partilerin neo-liberal politikalara yönelmesini onların programlarına ‘benzer biçimde yeni programlar ve politikalar hazırlamalarına yol açacaktır. Başta İngiltere olmak üzere Avrupalı sol/sosyalist partilerde yaşanan bu değişim bu ülkelerin toplumsal sorunlarının artmasına yol açtığı gibi, ekonomide de yeni sorunlara sebep olarak 2008’de başlayan krizin ortasına düşmeleriyle neticelenmiştir.

ÇÖKÜŞ

Bilinen bu durumun fazla görünürde olmayan en mühim sonucu; Batılı sol partilerin girdiği krizdir. Bir defa neo-liberal politikaları destekledikleri, onları sözde ‘sol bir dille’ telaffuz ettikleri için daha önce bağlarını kopardıkları toplumsal ilişkileri yeniden kurmaları kolay değildir. Diğer önemli bir sebep ise siyasal dilin dayandığı ideolojik sorundur.

Neo-liberal söylemi benimseyen sol partilerin, sağ partilerle beraber Avrupa Birliğini neo-liberal politikalarla birlikte kurma girişiminde yaşanan hüsranlar ve Batılı sol partilerin dayandıkları sosyal sınıflarla ittifaklarının ideolojik düzeyde çözülmeye uğramasıyla yeni ittifaklar kurmada başarısızlıkla karşılaşmaları sürpriz değildir. Nitekim 2008’de başlayan Küresel Finans krizinin olumsuz etkilerine en fazla maruz kalan bu gruplarla bütünleşmek kolay bir şey olmayacaktır; İngiltere’de İşçi Partisi’nin bütün çabalara rağmen yeniden eski gücüne ulaşması için daha epeyce bir emeğe ihtiyaç olduğu da bunun göstergesidir.

YENİ BİR ŞEY VAR

Öncelikle artık eski ‘sol dilin’ bu yeni örgütlenmeyi gerçekleştirecek sahiciliği kaybolduğu gibi, parti yapılarının da bu insanları kapsayacak ya da içine alacak niteliğinin olmadığını dahası eski müttefik sınıflarının da ‘eski durumda’ olmadıklarını görmek gerekmektedir. Bugün Batı toplumlarında yaşanan kriz sadece neo-liberal politikaların çökmesinin eseri değildir; bu aynı zamanda başarısızlığı tescillenmiş neo-liberalizmin karşısında dahi ciddi bir varlık gösteremeyen sol siyasetin krizidir.

Bütün bunları, bizde kendisini solda konumlandırmaya çalışan ve dünya solunun sorunlarının farkında olmayan ‘CHP için mi anlatıyorsunuz’ diye sorulabilir. Bir bakıma evet; Türkiye sol iddiasında ortaya çıkan hareketler kurdukları ilişkiler bağlamında, hem başta işçiler olmak üzere sol toplumsal temellerden uzak oldukları için hem de ideolojik söylemlerinde, anti demokratik bir siyaset anlayışını sürdürdükleri için, zaten siyasetin ötesinde kalmış bir dille ayakta durmaya çalışmaktadırlar. Oysa bırakınız ‘sol’ olmayı, siyaset yapmak için de bu yeni durumu anlamak gerekmez mi?

Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
ANKARA GAZETESİ
YAZARLAR
İlker Tosun
İlker Tosun
Bahçeli Grupta neye dikkat çekti
Oylum DEMİRAY
Oylum DEMİRAY
Siyasette Yapay İsimler
Dilek YILMAZ
Dilek YILMAZ
MİT hainlere darbe vurmaya devam ediyor
Durak Avcıoğlu
Durak Avcıoğlu
Tasarruf Tedbirleri Çok Yerinde
Erkan Zorlu
Erkan Zorlu
Sığır beyni taşıyan bir zavallının düşündürdükleri
ANKARA
TWITTER'DA ANKARA GAZETESİ
FACEBOOK'TA ANKARA GAZETESİ
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ANKET
Türkiye'nin aktif dış politikasını nasıl buluyorsunuz?

Doğru Buluyorum
Yanlış Buluyorum
Fikrim Yok

Sonuçları göster Anket arşivi
ARŞİV
Ana Sayfa Teknoloji Kim Kimdir? Gündem Siyaset Ekonomi Asayiş Eğitim-Bilim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Dünya
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri