Ana Sayfa Teknoloji Kim Kimdir? Gündem Siyaset Ekonomi Asayiş Eğitim-Bilim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Dünya Spor Yerel Haberler
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Fitne ve nifak odaklarına kesinlikle göz açtırmayacağız
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Fitne ve nifak odaklarına kesinlikle göz açtırmayacağız
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Bürokratik vesayetin tekrar nüksetmesine fırsat vermeyiz
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Bürokratik vesayetin tekrar nüksetmesine fırsat vermeyiz
Bakan Göktaş: Ailenin insan hayatı kadar kadim ve mukaddes olduğuna inanıyoruz
Bakan Göktaş: Ailenin insan hayatı kadar kadim ve mukaddes olduğuna inanıyoruz
Bakan Yerlikaya: Onların oyunlarını da kurdukları tuzakları da yerle bir edeceğiz
Bakan Yerlikaya: Onların oyunlarını da kurdukları tuzakları da yerle bir edeceğiz
AFAD: Ege Denizi'ndeki deprem sonrası olumsuz bir durum bulunmamaktadır
AFAD: Ege Denizi'ndeki deprem sonrası olumsuz bir durum bulunmamaktadır

Metin BOŞNAK

Parçalanan bilincimiz
27 Mayıs 2013 Pazartesi

Mizancı Mehmet Murat’tan beri tartışmaktayız.
Turfa mı, Turfanda mı? sorusu hâlâ gündemde.
Doğu’ya mı, Batı’ya mı düşer menzil?
Osmanlı’ya mı Cumhuriyete mi?
Hainler mi yazar tarihi, kahramanlar mı?
Devlet mi düzeltir, bireyler mi düzelir?
Tanzim etmek istediklerimiz ve tanzim etmekte gerekli bireysel çabalarımız.
Ancak Mizancı Murat’ın düşünce evreni bile bizimkinden daha genişti.
Romanı okuyunca Mehmet Murat’ı Cezayir’den İstanbul’a, Afrika’dan Avrupa’ya uzanır pusulası.
Artık çökmeye başlayan Osmanlı Devleti için bireysel olarak neler yapılmalı dan başlar.
Sadece İstanbul’da, Manisa da değil Cezayir’e kadar okullar açmaktan dem vurur.
Demek ki bilinci, çöken Osmanlıya rağmen, bütünlük arz ediyor.
Bilimcimiz parçalıysa, yekpare bir şeyimiz yok demektir.

Kimi koltuğa oturur, kimine koltuk oturur.
Mümin diye günahsız insana değil, küfür ve münafıklıktan uzak olana denir.
AB'ye girmeyi matah, NATO'da olmayı güvence görmediğimiz zaman ülkemiz düze çıkmış demektir.
Kusursuzla başlamak bizi kusura iter.
Yola çıkmadan enerjimiz biter.
Baktılar ki makine para ediyor, bazı insanlar makineleştiler...
Protestan İslam'ı diye bir şey uydurdular da, Katolik İslam ne zaman oldu ki!
İran ne kadar "İslam" Cumhuriyeti ise, "Cumhuriyet" de o kadar İslam'la ilgili demektir.
Türkiye Cumhuriyetini, fıkıh ve akait açısından değil, tarihin getirdiği karmaşık siyaset uzantısı olarak görmek lazım.
Osmanlı’yı anlama çabaları da sadece kendi içinde kokuşmayla değil, dış etkilerle açıklanabilir.

Demokrasi'den kurtulunca ülkemiz gerçek bir İstiklale kavuşacaktır.
Parçalanan coğrafyada "tek dişi kalmış canavara" demokrasi diyorlar.
İslam'ı uçurmak için kaynatınca, ılıman İslam oluyor.
Sonrasında buharlaşıp gidecek sanırım.
Cumhuriyet döneminde İngiliz destekli Fransız laikliğini benimsedik.
Yanlış laiklik algıları oldu.
Toplumun bilincini parçaladı.
Dilerim, şimdi de İslam ile ilgili yanlış tercihlerle toplum bilinci bölünmez.
Vahabi İslam'ı, popüler din uygulamaları arasında bocalamamak lazım.
Devletin yürüttüğü çözüm süreci kadar, İzmir'deki miting de yararlıdır.
Çatışma değil, dengeleme açısından gereklidir.
Bu denge, dış dengedir.
Türkiye'nin içerdeki "çözüm sürecini" Türkiye'nin "çözülme belirtisi olarak görmek isteyenler açısından İzmir mitingi ve Adana mitingi TC Devletinin elini güçlendirir.
Bu arada Karl Marks ironi bir şekilde tarihe dönüyor.
Marks demişti ki: “sermaye, inançlar dâhil üstyapıyı şekillendirir.” Yasaları da.
Ancak üst yapı içerdeki değil bizde.
Üst yapı, içimizdeki yapıları yönlendiren yapılardır.
İran'ı Katolik-Sosyalist Fransa ve Rusya nasıl İslam Cumhuriyetine çevirdiyse, içimizdeki aşırı sol da kapitalist ülkelerce desteklendiler.
Azerbaycan'ı ikiye bölen gücün biri kapitalist diğeri komünist oldu.
Biri Rusya'da diğeri İran'da kaldı.
Ülkede 63 akil, 300 makul insanın çıkışına vesile olmuştur.
Demokrasi hikâye, ama bu diyalektik önemli.
Son devir Osmanlısı ile ilk devir Cumhuriyetinin hastalıkları aynıydı.
Başka gücü yoktu.
Toparlıyoruz usulca...
“İngiltere ne zaman Büyük Britanya oldu?” diye sormak lazım.
"Misyon" dediğimiz, komisyon almayınca ortaya çıkar.
Kendinden başka ideal Müslüman, ideal laik, ideal cemaatçi, ideal partici görmeyen akıl aslında kendinden başkasını görmeyen körlüktür.
Mevlevilikte bir prensip vardır hani: "Nefsin ilk fısıldadığını yapma!"
Yani bir sonraki aşamayı da düşünmek gerekiyor.
Evvela bez dediler, başörtüye, öyle böldüler bilinci.
Sonra bayrak, bez oldu.
Öyle bölündü bilinçler.
Artık toparlanma vakti.
Kabilecilik bittikçe millet olacağız.
Olacağız...
Türkiye'nin içinde olduğu dönem her tür şüpheyi çekebilir.
Ancak dönemeçten sonrasında Türkiye kendinden ötesiyle buluşacak.
Artık ülkenin sadece bir yerinde bilinen şeyler ülkenin her yanında bulunuyor.
Hatta yurt dışına satılıyor.
Mesela, şalgam, kuşburnu.
Yerel değerlerin ülkece sahiplenmesi her alanda olacaktır.
İsrail'in bölgedeki varlığı, Türkiye'nin gelişmesine dolaylı olarak yardımcı olacak.
Britanya kozlarını bitirmedi henüz.
Henüz tam orada değiliz.
Ama ben TC'nin büyüyerek, cazibe merkezi olacağını düşünüyorum.
30 yıl sonra eski hesapları açmak lazım.
Bunların başında da Osmanlının son döneminde olanlar var.
Arkasından Osmanlı’ya imzalatılan anlaşmalar geliyor.

Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
Toplam 1 yorum var, 1 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
ak partili 17 Ağustos 2009 Pazartesi  13:09

bunlar ak partiyi övüyor chp yi yeriyorsa. bizim de yer değiştirmemiz lazım. artık oyum chp ye.

Yorumu oyla      0      0  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
ANKARA GAZETESİ
YAZARLAR
İlker Tosun
İlker Tosun
Bahçeli Grupta neye dikkat çekti
Oylum DEMİRAY
Oylum DEMİRAY
Siyasette Yapay İsimler
Dilek YILMAZ
Dilek YILMAZ
MİT hainlere darbe vurmaya devam ediyor
Durak Avcıoğlu
Durak Avcıoğlu
Tasarruf Tedbirleri Çok Yerinde
Erkan Zorlu
Erkan Zorlu
Sığır beyni taşıyan bir zavallının düşündürdükleri
ANKARA
TWITTER'DA ANKARA GAZETESİ
FACEBOOK'TA ANKARA GAZETESİ
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ANKET
Türkiye'nin aktif dış politikasını nasıl buluyorsunuz?

Doğru Buluyorum
Yanlış Buluyorum
Fikrim Yok

Sonuçları göster Anket arşivi
ARŞİV
Ana Sayfa Teknoloji Kim Kimdir? Gündem Siyaset Ekonomi Asayiş Eğitim-Bilim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Dünya
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri