Ana Sayfa Teknoloji Kim Kimdir? Gündem Siyaset Ekonomi Asayiş Eğitim-Bilim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Dünya Spor Yerel Haberler
Öğretmenler, yaz dönemi mesleki çalışma programına istedikleri illerde katılabilecek
Öğretmenler, yaz dönemi mesleki çalışma programına istedikleri illerde katılabilecek
19 Mayıs’ta ilk kez 81 ilde ‘Gençlik Ve Spor Festivalleri’ düzenlenecek
19 Mayıs’ta ilk kez 81 ilde ‘Gençlik Ve Spor Festivalleri’ düzenlenecek
Bakan Göktaş: Toplam 4,2 milyar TL Evde Bakım Yardımı’nı hesaplara yatırdık
Bakan Göktaş: Toplam 4,2 milyar TL Evde Bakım Yardımı’nı hesaplara yatırdık
Meteoroloji’den toz taşınımı uyarısı
Meteoroloji’den toz taşınımı uyarısı
Sibergöz-39 operasyonlarında 74 şüpheli yakalandı
Sibergöz-39 operasyonlarında 74 şüpheli yakalandı

Aydın Ünal

Muhalefet ve hitabet
31 Mayıs 2018 Perşembe

Belagat, yani güzel ve etkili hitabet, Türkiye’de siyasal iletişimin hala en mühim aracı. İyi konuşabilen siyasetçi yarışta mutlaka birkaç adım öne çıkıyor. Recep Tayyip Erdoğan, icraatları kadar milletle gönül irtibatı kurabilen belagatiyle rakiplerine açık ara fark atıyor. Pekiyi muhalefet temsilcilerinin belagati nasıl? Meşakkatli oldu ancak muhalefet temsilcilerinin konuşmalarını dinleyerek kısa değerlendirmeler yaptık. Buyurunuz:

Kemal Kılıçdaroğlu: 22 Mayıs 2010’da CHP Genel Başkanı olarak kürsüye çıktığında konuşması tam bir faciaydı. Aradan geçen 8 yılda hitabeti ilerleme kaydetmiş olsa da hala facia. Konuşma metinleri okumaktan ısrarla kaçınıyor ve bu nedenle de hem çok gaf yapıyor, hem de kendisini çok tekrar ediyor. Hitabette tekrar iyidir ama Kılıçdaroğlu’nun tekrarlarında istikrar bulunmuyor. Konuşma notları kullansa da ekibi yeni, dikkat çeken, dinleten malzeme üretemiyor. Hitabetiyle el hareketleri arasında ciddi uyumsuzluk var. İddialarının altını dolduramadığı için sözünün ağırlığını azaltıyor.

Muharrem İnce: CHP’de öne çıkmasının, CHP Genel Başkanlığına ve Cumhurbaşkanlığına aday olmasının yegane sebebi belagati. Zaten belagati dışında bilinen bir siyasi başarısı da yok. Ayda bir güzel konuşmak mümkündür ancak Cumhurbaşkanlığı adaylığı vesilesiyle günde birkaç kez konuşarak belagatteki sihrini de hızla kaybediyor. Konuşmalarında çok belirgin şekilde Erdoğan’ı taklit ediyor. Ne var ki kötü şiir okuyor. Konuşmalarında giriş-gelişme-sonuç yok, insicam yok. Muhteva ise gittikçe boşalıyor. Kötü espriler yapıyor. Gereksiz yere sesini yükseltiyor ve daha şimdiden sesi kısıldı. Dinleyiciyle diyalogları yapay. Kendisini dinletemiyor, ilgi çekemiyor ve konuşmasını bitirdiğinde geriye hatırlanabilir hiçbir şey kalmıyor. Dinleyici miting alanına biraz da “şov” görmek için gelir ama Muharrem İnce’nin konuşmasını dinleyenler “vaktimi heba ettim” hissiyle alandan ayrılıyor. Hitabetine sağlam malzemeler üretecek bir ekip kuramazsa birkaç hafta içinde tamamen tükenecek.

Meral Akşener: Sahnede kendisi değil. Lider rolüne büründüğü için sesini doğal kullanmıyor. Tok, erkeksi, abartılı ciddi ve üstten bakan ses tonu ve hitabetiyle dinleyiciyi ürkütüyor. Konuşmuyor, kızıyor ve bağırıyor. Metin okumuyor ama tüm konuşmasını sanki metinden okuyormuş gibi yapıyor ve bu da hitabetini oldukça sıkıcı hale getiriyor. Konuşmalarında içtenlik yok, ikna edici değil. Konuşma metni ya da notu kullanmadığı için ilgi çekici, kendisini dinletecek mevzular açamıyor. El hareketleri ve mimikleri ise hitabetiyle uyumsuz. Eleştirileri etkisiz, gelecek vizyonu belirsiz. Konuşmalarının muhtevası Muharrem İnce’nin konuşmalarıyla aynı. Sanki aynı havuzdan besleniyorlar. Dinleyiciyle asla irtibat kuramıyor. Kendisini ilgiyle dinletemiyor.

Pervin Buldan: Türkçesi en güzel muhalefet hatibi. Açık, anlaşılır, kısa cümleler kuruyor. Derdini anlatıyor ve kendisini dinletiyor. Ancak her bir cümlesini slogan atar gibi kuruyor. Konuşmaları sadece belli bir kesime hitap ettiği için “etkilemek” gibi bir meselesi yok ve muhteva sıkıntısı çekmiyor.

Temel Karamollaoğlu: Ne de olsa eski siyasetçi ve ne de olsa Milli Nizam geleneğinden geliyor. Takılmadan uzun uzun konuşabiliyor. Tek sorunu kendisini yenileyememiş olması. Muhteva çağı yakalayamıyor. Kürsüye kimi zaman tablet bilgisayarla çıkıyor ama bu ona genç, dinamik bir hatip vasfı kazandırmıyor. Argümanları zayıf, zihin de biraz karışık. Çokça rakam kullanıyor ama abarttığı belli oluyor. İddiaları çok klasik, çözüm önerileri ikna etmiyor. En azından sağlam bir danışman ekibi kurmazsa, siyasetiyle olduğu kadar belagatiyle de öne çıkması mümkün gözükmüyor.

Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
ANKARA GAZETESİ
YAZARLAR
İlker Tosun
İlker Tosun
Bahçeli Grupta neye dikkat çekti
Oylum DEMİRAY
Oylum DEMİRAY
Siyasette Yapay İsimler
Dilek YILMAZ
Dilek YILMAZ
MİT hainlere darbe vurmaya devam ediyor
Durak Avcıoğlu
Durak Avcıoğlu
Tasarruf Tedbirleri Çok Yerinde
Erkan Zorlu
Erkan Zorlu
Sığır beyni taşıyan bir zavallının düşündürdükleri
ANKARA
TWITTER'DA ANKARA GAZETESİ
FACEBOOK'TA ANKARA GAZETESİ
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ANKET
Türkiye'nin aktif dış politikasını nasıl buluyorsunuz?

Doğru Buluyorum
Yanlış Buluyorum
Fikrim Yok

Sonuçları göster Anket arşivi
ARŞİV
Ana Sayfa Teknoloji Kim Kimdir? Gündem Siyaset Ekonomi Asayiş Eğitim-Bilim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Dünya
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri