Ana Sayfa Teknoloji Kim Kimdir? Gündem Siyaset Ekonomi Asayiş Eğitim-Bilim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Dünya Spor Yerel Haberler
Erdoğan: Temmuz ayında emekli maaşlarını tekrar masaya yatıracağız
Erdoğan: Temmuz ayında emekli maaşlarını tekrar masaya yatıracağız
Seçimde oy kullanırken bunlara dikkat
Seçimde oy kullanırken bunlara dikkat
Türkiye'nin 8'inci insani yardım gemisi Gazze için yola çıkıyor
Türkiye'nin 8'inci insani yardım gemisi Gazze için yola çıkıyor
Gümrük muhafaza ekipleri 142 milyon TL'lik kaçakçılığı önledi
Gümrük muhafaza ekipleri 142 milyon TL'lik kaçakçılığı önledi
Narkoçelik-9 operasyonlarında 1 ton 43 kg uyuşturucu ele geçirildi
Narkoçelik-9 operasyonlarında 1 ton 43 kg uyuşturucu ele geçirildi

Vedat Bilgin

Kabul ediniz adamlarınız kaybetti!
14 Ekim 2017 Cumartesi

ABD’nin Türkiye’ye vize işlemlerini durdurmasına ve buna mütekabiliyet esasında verilen cevap hakkında ne düşünüyorsunuz? Evet, Türk devleti mütekabil bir devlettir; kendisine nasıl davranılıyorsa karşısındakine aynı şekilde davranacağını herkesin bilmesi gerekir.

ABD’nin bırakınız müttefikliği, milletler arası hukuka göre açıkça terör organizasyonu olarak ilan edilmiş Türkiye düşmanı bir terör örgütünü desteklemesi, ona sayısız miktarda silah mühimmat dâhil her türlü desteği vermesinden sonra şimdi de Türkiye ile ilgili bu ‘mantık dışı’ kararı alması, neyin nesidir dersiniz? Kore’de birlikte savaştıktan, o uzun Soğuk Savaşı dönemini aynı ittifak içinde yaşadıktan sonra, ABD’nin, Türkiye siyaseti neden değişmiştir dersiniz?

Nerede o eski zamanlar!

“Bu tür soruların cevabı Türk-ABD ilişkilerinin mahiyetindeki değişimde aranmalıdır. Hiç şüpheniz olmasın bu ilişkiler eski ‘bağımlılık karakterinde’ devam etseydi, ne vize sorunu yaşanırdı, ne de başka şeyler!”

Şurası açıktır ki Türkiye’nin Batı sistemiyle ilişkileri, Lozan sonrası giderek daha kötüleşmiş bir ‘bağımlılık ilişkisine’ dönüşmüştür. İkinci Savaş sonrası dönemde sistemin patronajına geçen ABD, başta NATO olmak üzere, ‘bağımlılığı sürdürülebilir’ düzeyde düzenleyen diğer kurumlar vasıtasıyla bu ilişkinin devam ettirilmesine özen göstermiştir; ne zamana bu ilişkilerin devamında sorun çıkmışsa her türlü müdahaleyi yapmakta asla tereddüt göstermemiştir. Türkiye’deki askeri darbelerin NATO karargâhıyla ilişkisi birçok defa ele alındığı için, hatırlatmak yeterlidir; tabiri caizse ‘cuntacı askerleri’ Türk devletinin demokrasi vasıtasıyla kontrolden çıkma ihtimaline karşı, hep yedekte tutmuştur ve gerekli olduğu zaman da devreye sokmuştur.

Yeni dünya

Türkiye’de ‘tarihsel iktidar bloku’ diye isimlendirdiğim, ‘asker-bürokrat-aydın-kapitalist’unsurların ittifakına dayanan yapı, bu ilişkilerin ‘içerideki toplumsal aktörü’ durumundadır. Dikkat edilirse bu unsurlar politik, ekonomik, ideolojik alanları kontrol eden, bu yönde işlevler üreten aktörlerdir. Bir anlamda her alan tutulmuştur.

Küreselleşme sürecinin getirdiği sarsıcı yeniliklerden biri ‘dünya sisteminin’ merkezinde yer yer alan Batı’nın güç kaybetmeye başlaması ve Doğu’nun yükselişidir. Türkiye, bulunduğu coğrafya, sahip olduğu tarihsel birikim itibarıyla, bu süreçte önemli bir konumda olduğu gibi, bölgesel değişimin de merkezinde bulunmaktadır.

“Batı sistemi Türkiye’yi kaybederse bütün Ortadoğu’yu kaybedecektir ve bunu öngörmek zor değildir fakat Batı eski siyaset tarzıyla bunun önüne geçmek istemektedir ki, imkânsız olan da budur. Bunun imkânsız olmasının bir sebebi, eski bağımlılık ilişkilerinin tarihi zeminin kaybolması; diğer sebebi ise, eski politik yöntemlerin kullanışsız hale gelmiş bulunmasıdır. Türkiye’nin yaşadığı toplumsal değişimler, demokratik reformlar ve ekonomide yaşanan gelişmeler artık ‘Batı vesayetinde bir dış politika’ yaklaşımının şartlarını ortadan kaldırmış bulunmaktadır.”

Klasik darbelerle bu duruma müdahale edemeyen sistem, terör saldırıları ve FETÖ darbe girişimiyle de başarısız olmuştur. Kuzey Suriye’de PKK/PYD ile ABD’nin açık işbirliğine, Irak’ın bölünmesine dönük politikalara karşı Türkiye’nin bölgesel işbirliği ile verdiği ‘cevap’ ortadadır. Önce bir ‘Papaz’ın’ arkasından Büyükelçilikte çalışan casusun yakalanması, daha önceki istihbaratçı Enver Altaylı olayı vs. bunların hepsinin anlamı açıktır: Adamlarınız bu defa kaybetti, başarısız oldunuz, bunu kabul edelim ve iki ülke arasında ‘normalleşme’ siyasetine dönelim.

Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
ANKARA GAZETESİ
YAZARLAR
Durak Avcıoğlu
Durak Avcıoğlu
Hrant Dink Cinayeti ve Hukukun Üstünlüğü: Siyasi Manipülasyon ve Toplumsal Bölünme
Erkan Zorlu
Erkan Zorlu
İşsizlik ve Enflasyon Arasında İnce Bir Denge
Dilek YILMAZ
Dilek YILMAZ
Siyasette İddialar ve Siyasi Oyunlar: Gerçekler ve Algılar
Münir SAATCİ
Münir SAATCİ
Milletvekilleri Belediye Başkanlığına Aday Olmamalı
Vedat Bilgin
Vedat Bilgin
Veda zamanı
Ülker Piriyeva
Ülker Piriyeva
Fransa'nın dış politikası tamamen değişmeli
ANKARA
TWITTER'DA ANKARA GAZETESİ
FACEBOOK'TA ANKARA GAZETESİ
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ANKET
Türkiye'nin aktif dış politikasını nasıl buluyorsunuz?

Doğru Buluyorum
Yanlış Buluyorum
Fikrim Yok

Sonuçları göster Anket arşivi
ARŞİV
Ana Sayfa Teknoloji Kim Kimdir? Gündem Siyaset Ekonomi Asayiş Eğitim-Bilim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Dünya
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri