Ana Sayfa Teknoloji Kim Kimdir? Gündem Siyaset Ekonomi Asayiş Eğitim-Bilim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Dünya Spor Yerel Haberler
Bozdoğan-39 operasyonlarında aranma kaydı bulunan 239 şüpheli yakalandı
Bozdoğan-39 operasyonlarında aranma kaydı bulunan 239 şüpheli yakalandı
“Filistinliler kurgu görüntü oluşturuyor” iddiası
“Filistinliler kurgu görüntü oluşturuyor” iddiası
MSB: Pençe-Kilit Harekatı’nda bugüne kadar 931 terörist etkisiz hale getirildi
MSB: Pençe-Kilit Harekatı’nda bugüne kadar 931 terörist etkisiz hale getirildi
Bakan Bak, Gençlik Kampı başvurularının başladığını duyurdu
Bakan Bak, Gençlik Kampı başvurularının başladığını duyurdu
Meteoroloji’den kuvvetli yağış ve toz taşınımı uyarısı
Meteoroloji’den kuvvetli yağış ve toz taşınımı uyarısı

Ardan Zentürk

Ekonomide “kuvva çözümü” oluşturmazsak, hükümet değil, rejim çöker!..
13 Nisan 2020 Pazartesi

Yeni parti kurduğunu söyleyen Ali Babacan’ı, İsmail Küçükkaya’nın sorularını yanıtlarken izledim. “Reenkarne” mini-Özal görünümünde konuşuyordu. PR uzmanları bir sonraki TV performansında eline bir kalem tutuştururlarsa daha iyi randıman alabilirler.

Karşımda, 2008’de duvara çarpmış, KOVİD-19 sonrasında da o duvarın dibine gömülmüş bir sistemi, neo-liberal safsatayı savunan sıradan bir beyin kimyası vardı.

Burada bir NOKTA

Yazacaklarımın günlük siyasetle bir ilişkisi yok, partiler arasında bilek güreşleri beni ilgilendirmiyor, konuyu “ideolojik” ayrışma olarak görmeniz ricamdır. O rotadaki herkesle meselem var.

Neo-liberalizmin ekran üzerinde üretilmiş karşılığı olmayan-sanal para üzerinde dünya halklarını sömüren bir avuç “finans oligarkının” sistemi olduğunu bilirim. (Ne oldu, her fırsatta diktatör dediğiniz siyasetçi, özel bankalardan bu çok zor koşullarda bir-kaç ricada bulundu, tınmadılar bile, anladınız)

Kapitalizmin, insanlık tarihinin en yaygın insan hakları ihlali olduğuna inanırım, “liberal kurtuluş reçeteleri hele bir de IMF destekliyse” geniş kitleler için zulümdür, geçelim.

· KÖTÜ SİYASETİN DÜZELTİCİ KİMLİĞİ…

Türkiye’nin dış dünyada “saygın” etrafının da “kalabalık” olduğu günlerin, ekonomide Kemal Derviş programının aksamasız uygulandığı, devletin bünyesinde ise FETÖ’nün gücünün zirvesine rotalandığı dönem olduğunu unutarak konuşuluyor.

Emperyalizm, o dönemde Türkiye’yi kontrol ettiğine inanıyordu, neo-con/Siyonist medya kuruluşlarının manşetlerinde “örnek model” olarak yer almamızın nedeni budur.

Balayı, 2009 Ocak ayındaki ”one minute”le bitti.

Türkiye bağımsızlıkçı rotaya yöneldi, emperyalist saldırıların dozu arttı, işin sonu 15 Temmuz’a kadar dayandı.

Bununla birlikte, Türk siyasetinde, emperyalizmin oluşturduğu zeminde nema bulan; a. Neo-liberal, küresel finansa bağımlılığı saygınlık, kalabalıklaşmayı teslimiyet çizgisinde kabul eden, b. Fikir özgürlüğünü FETÖ için “irtibat-iltisak” kavramlarına karşı çıkmak, PKK için de Demirtaş’ı serbest bırakma çizgisinde gören, partilerin faydasına inanırım.

Bu tür partilerin varlığının, Türkiye’yi onurlu bir geleceğe taşımakta kararlı geniş kitlelerin ve ana direk siyasetin hata yapmasını önleyici özelliği vardır.

· SAYIN BAŞKAN, “SOSYALİZE” EKONOMİ GEREKİYOR…

Yeni bir ekonomi programına ihtiyacımız var.

Geniş tabanlı bir tartışma ile hazırlayacağız, “milli beka mücadelesinin” zemini yapacağız ve kararlı uygulayacağız.

Hedef “kaliteli ekonomik büyümedir…”

Üretici güçlere, teknolojik zemine ve her şeyden önce toplumun üretilen servetten adil yararlanmasına dayanmayan büyüme rakamlarının bir anlamı yoktur.

Nasıl üretiyorsun, üretimin sonunda kazandığın değer ne ve bunun da ötesinde serveti nasıl bölüşüyoruz? Milli servet adil bölüşülmüyorsa, orada ekonomik büyümenin tılsımlı bir kimliği yoktur, büyüme, sadece zengini daha zengin, fakiri de daha fakir kılar, hepsi bu.

Türkiye, küresel sistemin son 25 yıllık zorlaması sonucu oluşmuş, nüfusun yüzde 1’inin, toplam milli servetin (yılına göre değişiyor) yüzde 49-54’üne el koyduğu bir ekonomik sistemle yönetilemez.

Bu konudaki ısrar, en güçlü partilerin seçim yenilgisi, 90’lı yıllardakinden daha derin 10 yıllık siyasi istikrarsızlık ve belki de ülke yönetiminin ehil olmayan ellere geçmesi olacaktır.

Uygulanacak “sosyal zeminli ekonomik programla” nüfusun yüzde 65’ini üreten ve çok da iyi tüketen orta sınıf düzeyine taşımazsak, geleceğimizi tehlikeye sokarız, emperyalizm yine, Ankara’da köşe başlarını tutar, uyarıyorum.

Emperyalizm, Ankara’ya, siyaseti değil, ülkemizin “beka rejimini” tartışmaya geliyor.

Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
ANKARA GAZETESİ
YAZARLAR
İlker Tosun
İlker Tosun
Bahçeli Grupta neye dikkat çekti
Oylum DEMİRAY
Oylum DEMİRAY
Siyasette Yapay İsimler
Dilek YILMAZ
Dilek YILMAZ
MİT hainlere darbe vurmaya devam ediyor
Durak Avcıoğlu
Durak Avcıoğlu
Tasarruf Tedbirleri Çok Yerinde
Erkan Zorlu
Erkan Zorlu
Sığır beyni taşıyan bir zavallının düşündürdükleri
ANKARA
TWITTER'DA ANKARA GAZETESİ
FACEBOOK'TA ANKARA GAZETESİ
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ANKET
Türkiye'nin aktif dış politikasını nasıl buluyorsunuz?

Doğru Buluyorum
Yanlış Buluyorum
Fikrim Yok

Sonuçları göster Anket arşivi
ARŞİV
Ana Sayfa Teknoloji Kim Kimdir? Gündem Siyaset Ekonomi Asayiş Eğitim-Bilim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Dünya
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri