Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi 24 Haziran seçimlerinden sonra oluşacak hükümet ve parlamentonun beş yıllık görev süresinde ilk kez uygulanacak ve kurumsallaşacak. Bu açıdan çok önemli bir seçim yaşayacağız. 150 yıllık yönetim krizini çözmek üzere çok önemli bir fırsat yakaladık. İlk kez hedefe bu kadar yaklaşıyoruz. Çifte başlılıktan kurtulmuş, vesayete kapatılarak tamamen millet iradesine teslim edilmiş, istikrarlı, hızlı bir yönetim sistemi Türkiye için olmazsa olmaz bir şart görünüyor.

CHP ve beş benzemezler ittifakı kampanyalarında bunu nasıl anlatacaklar bilemiyorum ama seçimleri kazanmaları halinde Türkiye’yi eski haline çevirmeyi vaat edecekler. Yani halkın evet dediği 16 Nisan referandumunu geçersiz kılıp, belki de Cumhurbaşkanı’nı seçme hakkını milletten geri almayı hedefleyecekler.

Yani değerli seçmenler bu seçimlerde oy kullanırken, sadece ülkeyi yönetmek için 5 yıl vize vermeyecek, eski ve yeni Türkiye’yi de oyluyor olacaklar.

Hiçbir seçim, henüz kazanılmadan cepte değildir. AK Parti de böyle bir kibir içinde asla olmamıştır.

Cumhur İttifakı karşısında sıralanan beş benzemezler ittifakı Meclis’te de anayasayı değiştirme çoğunluğuna eriştiklerinde, halka gitmeden eski sistemi yeniden getirebilecekler, sonrasında Cumhurbaşkanı’nı çalıştırmayarak seçim yenileme yoluna başvurabileceklerdir. Her şekilde yeni sistem kurumsallaşamayacak, büyük projeler duracak ve belirsizlik hakim olacaktır. Bölgesel riskler de göz önüne alındığında, küresel güçlerin de arzu ettiği budur. Çünkü Türkiye oyundan düşmüş olacaktır.

Bunları seçmeni korkutmak için yazmadım. Çünkü seçmen korkutularak oy toplanamaz. Anlatmak istediğim özel bir seçim yaptığımız ve bu seçimin Türkiye’nin kaderini radikal biçimde etkileyeceğidir.

Muhalefetin yukarıda özetlediğim yol haritasını kendileri için uygun bulan değerli seçmenler tabii ki oylarını bu yönde kullanacaklardır ve bu onların en doğal hakkıdır.

Ancak yeni sistemin kurumsallaşmasını ve istikrar isteyen seçmenlerimizin Cumhurbaşkanlığı’nda Sayın Erdoğan’ı desteklerken, Meclis’te de onu rahat çalıştıracak Cumhur İttifakı’nı güçlü tutmaları gerekmektedir. “Hükümette Erdoğan’ı destekler, Meclis seçimlerinde de dengeye bakarım” demek, bu seçim için geçerli olmamaktadır. Hatta beş benzemezler ittifakı muhafazakar seçmene, “Oylarınızı Erdoğan’a verin, ülkeyi o yönetsin. Ama Meclis’te de dengeyi sağlayın” diye alttan alta propaganda yapabilirler. Bu bir aldatmacadır. Güçsüz bir Meclis Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı topal bırakacak, ülkeyi belirsiz maceralara sürükleyebilecektir.

Vatandaşlarımızı sağduyulu ve tecrübelidir. Siyaset mühendislikleri eminim ki bu seçimde de milletimizden gerekli cevabı alacaktır.