Ana Sayfa Teknoloji Kim Kimdir? Gündem Siyaset Ekonomi Asayiş Eğitim-Bilim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Dünya Spor Yerel Haberler
Teröristlere ait mağara, sığınak ve barınaklar imha edildi
Teröristlere ait mağara, sığınak ve barınaklar imha edildi
Bakan Şimşek: Yıllık cari açıkta 8 aydır devam eden düşüş, programımızın başarısı
Bakan Şimşek: Yıllık cari açıkta 8 aydır devam eden düşüş, programımızın başarısı
Cari işlemler açığı geriledi
Cari işlemler açığı geriledi
Kamuda tasarruf paketi açıklandı
Kamuda tasarruf paketi açıklandı
Kamuda tasarruf paketi açıklanıyor
Kamuda tasarruf paketi açıklanıyor

Vedat Bilgin

Batı ve 24 Haziran
5 Temmuz 2018 Perşembe

Eskiden de böyle miydi bilmiyorum; son yıllarda Batı toplumlarının medyasından siyasetçilerine, devlet görevlilerine yani doğrudan bürokrat ve askerlerine kadar birçok çevrenin Türkiye seçimleriyle yakından ilgilendiklerine şahit olunmaktadır. Hatta ilginin de ötesine geçen, doğrudan Türk siyasetine müdahaleye yönelen davranışların neredeyse bir dış koro halini alan, siyasi yorum eleştiri ve Türkiye karşıtlığına dönüşen kampanyaların aleni hale gelmesinin sebebi ne olabilir?

Eskiden kontrol altındaki Türkiye’de seçimlere bu kadar ilgi göstermeye lüzum duymazlardı. Sadece haber düzeyinde izlemekle yetindikleri Türkiye seçimlerine, şimdilerde müdahil olma çabalarına şaşırmamak gerekir. Çünkü o zamanlar biliyorlardı ki seçimleri kim, hangi parti kazanırsa kazansın iktidarın yapısı değişmeyecek, ülkedeki gerçek iktidarla kurdukları yapısal bağlar devam edecektir. Uzun zamandır bu yapı değiştiği, şimdi de kökten değişeceği için son bir hamle olarak içeride değişime karşı direnenlere ellerinden gelen her türlü desteği vermek üzere bütün imkânlarını seferber etmektedirler. Zira 24 Haziran Türkiye’deki iktidar blokunun dünya sistemiyle kurduğu derin bağların çözüldüğü tamamen tasfiye edileceği bir tarihin de başlangıcıdır.

İlk şok

Seçim sonuçlarının artık belli olduğu saatlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın önce İstanbul’da arkasından Ankara’da yaptığı teşekkür konuşmasından sonra mesele anlaşılmıştı fakat CHP yöneticileri tarafından art arda yapılan açıklamalarla yaratılmak istenen tereddütler, istifhamlar devam etmekteydi. Sosyal medya üzerinden sürdürülen kampanyalarda bazı çarpık iddialar dile getirilerek seçimlerin meşruiyetine gölge düşürme gayretleri sürmekteydi.

Bu aşamada Batı basını seçim sonuçlarını nasıl verdi hatırlar mısınız? Alman gazetesi Franfurter Allgeimene Zeitung ‘Erdoğan kendi zaferini ilan etti’; Der Spiegel ‘Erdoğan galibiyetini ilan etti, muhalefet rakamlardan şüpheli’; Focus ‘Tüm oylar sayılmadı ama Erdoğan kendini muzaffer ilan etti’; İsviçre gazetesi olan Blick ‘Erdoğan kazandığını ilan etti’ şeklinde başlıklar atmışlardır. Buna benzer örnekleri ABD medyasından çoğaltmak da mümkün. Görülen ortak tutum şudur; sanki Erdoğan seçimleri kazanmadığı halde kazandığını iddia etmektedir! Onların bu çelişkileri içerdeki hesapla ilgilidir fakat umdukları dağlara kar yağmıştır. Operasyon başlamadan millet tarafından çökertilmiştir. Seçim sonuçları artık inkâr edilemez şekilde açıklığa kavuştuktan sonra, elbette onlar da gerçeği kabullenmek durumunda kalmışlardır.

Peki, bundan sonra ne olacaktır? Elbette Batı medyasında, Batılı siyaset adamlarının Türkiye’ye bakış açılarında köklü bir değişiklik beklemek gerçekçi bir tutum olmaz fakat Erdoğan düşmanlığına dayalı Türkiye karşıtlığı konusunda hiç olmazsa daha temkinli olacakları, daha farklı bir dil kullanacakları beklenebilir.

Müttefikimiz Türkiye’nin önemi

Türkiye ile ilgili asıl tavır değişikliğini başta ABD olmak üzere bütün Avrupalı devlet yöneticilerinden beklemek daha gerçekçi olur. Seçim sonuçları artık itiraz edilemeyecek kadar açık ara Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kazandığını gösterdikten sonra, tebrik telefon ve mesajları gelmeye başlamış yeni durum kabullenilmiştir.

Bundan sonra Batılı devlet başkanlarının, hükümet yöneticilerinin Türkiye ile ilgili yaklaşımlarında ortaya çıkacak olan ‘Türkiye dost ve müttefik bir ülkedir, ilişkilerimizin devam etmesi hem bizlere hem de dünya barışına katkı yapacaktır’ şeklinde bir anlayış kimseyi şaşırtmamalıdır.

Başta ABD olmak üzere Avrupalı ülke yönetimlerinin Türkiye ile ilişkilerini normalleştirme eğilimine yönelteceklerini söylemek, onların ülkemizle ilgili hesaplarından vazgeçtiklerini göstermez fakat Türkiye’nin bölgesel gücü ve dünya siyasetindeki yeni konumunu dikkate almak durumunda olduklarına işaret eder. Türkiye yoluna devam ettikçe başkalarının tavrının değişmesi işin gereğidir…

Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
ANKARA GAZETESİ
YAZARLAR
Oylum DEMİRAY
Oylum DEMİRAY
Siyasette Yapay İsimler
Dilek YILMAZ
Dilek YILMAZ
MİT hainlere darbe vurmaya devam ediyor
Durak Avcıoğlu
Durak Avcıoğlu
Tasarruf Tedbirleri Çok Yerinde
İlker Tosun
İlker Tosun
Hayırdır; neler oluyor Ankara'da?
Erkan Zorlu
Erkan Zorlu
Sığır beyni taşıyan bir zavallının düşündürdükleri
ANKARA
TWITTER'DA ANKARA GAZETESİ
FACEBOOK'TA ANKARA GAZETESİ
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ANKET
Türkiye'nin aktif dış politikasını nasıl buluyorsunuz?

Doğru Buluyorum
Yanlış Buluyorum
Fikrim Yok

Sonuçları göster Anket arşivi
ARŞİV
Ana Sayfa Teknoloji Kim Kimdir? Gündem Siyaset Ekonomi Asayiş Eğitim-Bilim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Dünya
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri