Yüz yıl önce Enver Paşa’nın bir masa üzerindeki harita etrafında toplanan o ünlü kahramanlara görev dağıtması sahnesi bir filmden alınmamıştır. Halil Paşa, Kazım Karabekir Paşa, Nuri Paşa ve diğerlerine Asya coğrafyasında her biri yüzlerce, binlerce kilometreyle ifade edilen mesafelerdeki bölgelerde yapacakları işler anlatılmaktadır. İmparatorluğun zor günleridir, maksat Batı sömürgeciliğine karşı Asya’dan bir cevap aramaktır. Elbette şartlar çok kötüdür ve Türkiye aleyhindedir, ne oralara gitmek kolaydır ne ordu organize edecek maddi şartları oluşturmak çok kolaydır. Buna rağmen o kahramanlar vazifelerine koşarlar.

Kimileri Kutül Amera’da dönemin en güçlü ordusuna sahip İngilizleri mağlup edecektir; kimileri ise Azerbaycan’ı Bolşevik ve Ermeni İşgalinden kurtaracaklardır. Nuri Paşa adını bugün Azerbaycan’da bilmeyen yoktur. Enver Paşa’nın Orta Asya’da Kızıl Ordu’ya karşı savaşırken şehit düştüğünü ise Şevket Süreyya Bey destansı bir biçimde anlatır.

NURİ PAŞA YAŞIYOR!

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Azerbaycan Devlet Başkanı Aliyev Azatlık meydanındaki o muhteşem zafer şöleninde bir araya gelip kutlamalara başlayınca, bu tarihsel öyküyü bilen bilmeyen her Türk’ün duygulandığını, göğsünün kabardığını, şükür duaları ettiğini hissetmişsinizdir.

Yüz yıl sonra şimdi bütün mazlum Asya ayağa kalkmaktadır. Batı merkezli dünya sisteminin arka arkaya sarsıntılar yaşadığı, bir krizden bir başka krize yuvarlandığı, bunlardan çıkmak için saldırganlaşıp başta Ortadoğu olmak üzere dünyayı kana, şiddete, teröre boğdukça sonunu hızlandırdığı bir dönemin sonu yaklaşırken, insanlık için yeni bir tarih başlamış bulunmaktadır. Batı emperyalizmine karşı Asya’nın verdiği cevap her gün güçlenerek ilerlemektedir.

Dün Kafkas İslam Ordusu’nun başında Bakü’ye giren Nuri Paşa Asya toplumları için sömürgeciliğe karşı bağımsızlığın meşalesini yakmıştı fakat tarih farklı bir biçimde ilerlemekteydi. Sömürgeciler ister kapitalizmin yayılma güdüsüyle isterse Bolşevikliğin yeni sömürgeci yöntemleriyle istilaya devam etmişlerdi.

FIRTINA GELİYOR

Bugün yeni bir çağ başlamaktadır. Bu çağın en önemli özelliği Asya’da her ülkenin, ekonomiden teknolojiye, insan emeğinden, yaratıcı akla kadar, kendi şartlarında verdiği cevabının olmasıdır. Asıl fırtına bu cevapların ülkelerle sınırlı kalmayarak bütünleşecek, entegrasyon projelerinde bir araya gelmesiyle olacaktır.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bahsettiği Türkiye-Azerbaycan-Rusya-Gürcistan-İran arasında geliştirilecek ilişkilere, Batılı emperyalistlerin çizgisinden çıkarak barışçı bir yaklaşımı benimseyerek Ermenistan yönetiminin de katılması Ermeni halkı için büyük bir imkân olacaktır. Asya’da bu büyük bir bölgesel işbirliği yapılanmasının Türk Dünyası ile buluşması önemlidir; Asya’nın bir başka köşesinde Asya kaplanları yükselirken diğer yanında Çin-Hindistan gelişirken, bu uyanışın Pakistan’dan Ortadoğu’ya yayılması çok uzak değildir. Batı’da ne mi olacaktır? AB, yaptırımları unutup yükselen Asya ile işbirliği yollarını arayışı ile ABD ise, Türkiye’ye CAATSA yatırımlarının caydırıcı etkisini hesap etmekle meşgul olacaktır.