Yargıtay'dan yerinde karar

Adanalı çiftçi Adnan K. 1991 yılında Amine K. ile evlendi ve üç çocuğu oldu. Adnan K. 2003’te evi terk etti ve başka bir kadınla birlikte yaşamaya başladı. Bu kadından da bir çocuk sahibi olmasının ardından, eşinin üzerine eve kuma getirmek istedi. Amine K. kumayı kabul etmedi ve baba evine döndü.

200 bin lira tazminat istedi

Amine K.’in açtığı boşanma dilekçesinde, eşinin kendisini ve üç çocuğunu kaderlerine terk ettiğini, eve kuma getirip kadınlık gururunu incittiğini savundu ve 50 bin lira maddi, 150 bin lira manevi tazminat talep etti.

75 bin lira tazminat

Tanık ifadelerinin kocanın sadakatsizliğini doğrulaması üzerine mahkeme, davalı kocanın yaşanan olaylarda tamamen kusurlu olduğu sonucuna vardı. Kararda, kocanın üç çocuk için 900 lira iştirak nafakası ve 75 bin lira manevi tazminat ödenmesine hükmetti.

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, 7 Nisan 2009’da davalı kocanın yaptığı temyiz üzerine kadın yararına hükmedilen manevi tazminatı çok buldu. Adana 3. Aile Mahkemesi, 2 Aralık 2009’da ilk kararında direndi.

Yargıtay kocayı affetmedi

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kocanın “Kredi borçlarım var. Borç içindeyim. Karım başka bir kadınla yaşamama hoşgörü gösterdi ve beni affetti. Manevi tazminat zenginleşme aracı olarak kullanılamaz” gerekçesiyle yaptığı temyizi reddetti.