Ana Sayfa Teknoloji Kim Kimdir? Gündem Siyaset Ekonomi Asayiş Eğitim-Bilim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Dünya Spor Yerel Haberler
Bu yıl üniversite sınavına 13 milyon 420 genç girecek
Bu yıl üniversite sınavına 13 milyon 420 genç girecek
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Özel'e Kurban Bayramından önce ben de iade-i ziyarette bulunacağım
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Özel'e Kurban Bayramından önce ben de iade-i ziyarette bulunacağım
MSB, Hava Kuvvetlerinin kuruluşunun 113’üncü yıl dönümünü kutladı
MSB, Hava Kuvvetlerinin kuruluşunun 113’üncü yıl dönümünü kutladı
Meteoroloji’den kuvvetli yağış uyarısı
Meteoroloji’den kuvvetli yağış uyarısı
Narkoçelik-19 operasyonlarında 8 şüpheli yakalandı
Narkoçelik-19 operasyonlarında 8 şüpheli yakalandı
HABERLER>KÜLTÜR-SANAT
2 Haziran 2014 Pazartesi - 10:00

Garsondu yıldız oldu

ANKARA GAZETESİ /Aile restoranında garsonluk yaparken bir taraftan da piyona çalan ve kısa süre keşfedilen Hollanda doğumlu, Türk kökenli genç müzisyen Karsu Dönmez’in başarı hikayesi, New York’taki Carnegie Hall’a kadar uzandı. Afişleri duvarları, albümleri ise rafları süsleyen genç yıldız 17. Uluslararası Ankara Caz Festivali kapsamında 11 Haziran’da MEB Şura Salonu’nda konser verecek.

Garsondu yıldız oldu

ANKARA / Caz, blues, soul ve funk’ı Türk müziğiyle birleştirerek kendi tarzını yaratan Karsu Dönmez, bu konserde bestelerinin yanında çok sevilen Türkçe şarkıları da yorumlayacak. Karsu Dönmez, konser öncesi soruları yanıtladı.

Müziğe nasıl başladın?

6-7 yaşındayken bir gün televizyonda uzun saçlı bir adamın piyano çaldığını gördüm ve “Ben de böyle çalmak istiyorum” dedim. Annemden ve babamdan bana piyano almalarını istedim. “Kızım piyanoyu ne yapacaksın, sen saz çal, keman çal” dediler. Ama ben illa piyano isterim diye tutturdum. Hevesim geçer diye önce piyanoyu bir yıllığına kiraladılar. Ama sonra ilgimi ve yeteneğimi görünce araba almak için biriktirdikleri parayla bana ilk piyanomu aldılar.

Adının özel bir anlamı var mı? Ne demek Karsu?

Annem ve babam Hatay’lılar. Karsu da onların köyünün adı. Ben Amsterdam’da doğdum, onlar da köklerimi unutmayayım diye bana bu adı vermişler.

Babanın restoranında çalışırken keşfedilmişsin. Kariyerinin nasıl başlayıp geliştiğini anlatır mısın?

Evet, babamın Amsterdam’da Kilim adında bir restoranı var. Komşu restorandan kullanmadıkları bir piyano hediye ettiler bizim restorana. Ben 14-15 yaşlarındayken hem garsonluk yapıyordum hem de arada bir müşterilere piyano çalıyordum. Hoşlarına gittiğini görünce her cuma ve cumartesi akşamları birkaç parça çalmaya başladım. Derken sırf beni dinlemek için gelenler olmaya başladı. Restoran dolup taşıyordu. Bir gün Amsterdam belediye başkanlığının sözcüsü restoranımıza geldi ve beni bir yılbaşı galasında çalmam için davet etti. Orada büyükelçilere, siyasetçilere ve iş adamlarına çaldım. Bu konserden sonra Amerika büyükelçiliğinden gelen teklif üzerine Amerika’ya gittim, özel bir bursla. Döndükten sonra ilgi arttı ve restoran artık isteklere cevap veremez duruma geldi. Bir konser verelim bari dedik ve 750 kişilik salonun biletleri beş hafta önce tükendi. Yoğun talep üzerine ikinci bir konser verdim ve biletler birkaç saat içinde tükendi. Böylece “profesyonel” konserler vermeye başladım.

Cazdan Karadeniz müziğine uzanan çok geniş bir yelpazen var. Sen kendi müziğini nasıl tanımlarsın?

Pek çok müzik türü hoşuma gidiyor. Ben ilk klasik müzikle başladım, sonra Amerika’da caz müzikle tanıştım. Bu müzikteki serbestlik, özgürlük beni çok etkiledi ve caz yapmaya başladım. Müziğimde aynı zamanda funk, bossa-nova ve Türk ezgileri de var. Tarzımı sorduklarında “Karsu müziği” diyorum kısaca! Laz müziğine çok aşığım ve konserlerimde de çalıyorum. Kendi tarzımda yorumluyorum tabi. Seyircilerin de hoşuna gidiyor bu. İnsanlar beni Karadenizli zannediyormuş, güneyliyim oysa, Hatay’lı.

Albümün ilk olarak Avrupa’da yayınlandı. İçinde İngilizce ve Türkçe parçalar var. Avrupa’nın albümüne ve müziğine olan ilgisi nasıl?

Albümüm Hollanda’da caz listelerinde bir numaraya yerleşti ve önemli caz otoritelerinden çok iyi puanlar aldı. Avrupalılar Türk şarkılar söylediğimde çok beğeniyorlar ve duygulandıklarını söylüyorlar. Konserde bir Türk parçası çalacağım zaman bunu onlara söylüyorum ve şarkının konusunu da anlatıyorum. Konserden sonra bana sözleri anlamamalarına rağmen çok etkilendiklerini söylüyorlar. Bu beni mutlu ediyor. Örneğin rahmetli Barış Manço’nun “Domates Biber Patlıcan” şarkısını dünyanın her yerinde seyircilerle birlikte söylemek çok keyifli oluyor.

HAYATIMIN EN UNUTULMAZ KONSERİ

Türkiye’de konser vermek nasıl bir his senin için?

Ben her gittiğim ülkede oranın en bilinen, meşhur şarkısını söylüyorum. Dinleyicilerin çok hoşuna gidiyor. Türkiye’de de bunu yaptığımda insanlar çok beğeniyor. Örneğin Neredesin Sen, Gelevera Deresi gibi parçaları kendi tarzımda söylüyorum ve insanların çok hoşuna gidiyor. Türkiye’de başka konserler de verdim ama en gurur duyduğum şey geçen yaz Hollandalı Rocciotti orkestrasıyla tamamen hayır amaçlı bir Türkiye turu yapmamızdı. 45 kişiydik ve Ankara, Kapadokya, Kırşehir, Nevşehir’den geçerek Antakya’ya kadar günde 6-7 konser vererek geldik. En son annemle babamın köyü olan Karsu Köyü’nde konser verdik ve bu benim için çok gurur vericiydi. Yolda bir anda durup konser vermeye başlıyorduk. Bazen yetim çocuklara çaldık, bazen tarlada çalışan insanlara. Tur sırasında 2 haftalık ömrü kalmış kanser hastası bir adam olduğunu duyduk. Adam dağın başında yaşıyordu ve oraya araba yolu bile yoktu. Ama biz bu adama ulaşmalıyız diye düşündük ve sırtlandık müzik aletlerini, çıktık oraya ve o adam için konser verdik. Üsküdar’a Gider İken’i çalarken adam çok duygulandı ve karısıyla birlikte ağlamaya başladılar. Bizim için de çok duygusaldı. Hayatımın en unutulmaz ve en anlamlı konseriydi.

Son olarak, Ankara seyircisine söylemek istediğin bir şey var mı?

İlk kez geçen yıl Ankara Caz Festival’ine gelmiştim, trio olarak sahne almıştık. Salonun dolu olduğunu görünce çok sevinmiştim. Daha sonra ODTÜ’de bir konser verdim. Orada da salon doluydu ve çok keyifli bir konserdi, bu da beni çok mutlu etti. Ankara seyircisine çalmayı seviyorum. Şimdi tekrar Ankara Caz’da sahne alacak olmak heyecan verici. ANKARA /

 
Sinema Günleri’nde Lorna’nın Sessizliği
 
Çakıl taşı mahallesi
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Sinema Günleri’nde Lorna’nın Sessizliği
ANKARA GAZETESİ / Haziran ayı boyunca Sinema Günleri düzenleyecek olan ...
‘En kıvrak lig’de şampiyon değişmedi
ANKARA GAZETESİ / Bodrum’da düzenlenen TDSF Sosyal Latin Danslar Salsa ...
Organizasyonların yeni adresi oldu
ANKARA GAZETESİ /Neşet Ertaş Sanat ve Gösteri Merkezi, kapılarını açtığı ...
 
50. yıla özel konser
ANKARA GAZETESİ / Ankara Fen Lisesi kuruluşunun 50. yılını bir dizi etkinlikle kutluyor.
Ankara'yı edebiyatla sevdim
ANKARA GAZETESİ / “Sonuncu İhtiyar, konuşkan Birinci İhtiyarın aralıksız ...
Şalvarlı Picasso'nun hayatı tez konusu oldu
ANKARA GAZETESİ / Kazan Tekke köyünde yaşayan ve çevresinde "Şalvarlı ...
 
Ankara’nın ‘rock’ geceleri
ANKARA GAZETESİ / Rock müziğin en eski gruplarından Vega, bu akşam IF ...
Menderes'in bronz plaketi antikacıda
ANKARA GAZETESİ / Eski Başbakanlardan merhum Adnan Menderes'e 1953 yılındaki ...
Soma’nın çocukları için sergi
ANKARA GAZETESİ / Ünlü ressam Elizabeth Ayten Berent, Panora AVM’de gerçekleşen ...
 
ANKARA GAZETESİ
YAZARLAR
Oylum DEMİRAY
Oylum DEMİRAY
CHP'nin Şehit ailelerine destek açıklaması...
Dilek YILMAZ
Dilek YILMAZ
Toplumun değişim talebi görmezden gelinemez
Durak Avcıoğlu
Durak Avcıoğlu
Bayraktar hazımsızlığı
İlker Tosun
İlker Tosun
Bahçeli Grupta neye dikkat çekti
Erkan Zorlu
Erkan Zorlu
Sığır beyni taşıyan bir zavallının düşündürdükleri
ANKARA
TWITTER'DA ANKARA GAZETESİ
FACEBOOK'TA ANKARA GAZETESİ
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ANKET
Türkiye'nin aktif dış politikasını nasıl buluyorsunuz?

Doğru Buluyorum
Yanlış Buluyorum
Fikrim Yok

Sonuçları göster Anket arşivi
ARŞİV
Ana Sayfa Teknoloji Kim Kimdir? Gündem Siyaset Ekonomi Asayiş Eğitim-Bilim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Dünya
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri